SU POLİTİKALARI ZİRVESİ

Hatay Büyükşehir Belediyesi(HBB) ve bünyesinde bulunan Hatay Su ve Kanalizasyon İdaresi(HATSU) temsilcileri, Dünya Su Günü’nde İzmir’de düzenlenen ‘Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi’ne katıldı.

Artan nüfus, hızlı şehirleşme, iklim değişikliği ve kuraklık gibi başlıkların ele alındığı zirveye Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, HATSU Genel Müdürü Muhammed İkbal Polat, farklı daire başkanlarında görev yapan teknik personel katılım gösterdi. Kuraklığın önlenmesi, suyun verimli kullanılması, su yönetimine yönelik en iyi uygulamalar ile politikaların gündem olduğu zirvede konuşma yapan Başkan Savaş, hem Türkiye’de hem de Hatay’da kuraklık derecesinin maalesef git gide arttığını vurguladı.

“Dünyanın üçte ikisi su ile kaplı, ama bizim kullanacağımız sadece bu suyun yüzde ikisi” diyerek konuşmasına devam eden Başkan Savaş, “Yüzde ikilik suyumuzu hem kullanma hem de içme konusunda çok iyi muhafaza etme politikaları için buradayız. Dünyada iki önemli öğe var. Biri güvenilir gıda diğeri ise teknoloji. Teknoloji konusunda dünya beş sıfırı konuşurken biz ancak iki buçuklardayız. Güvenilir gıda konusunda ise dünyanın ilk beş ülkesinden biri olabiliriz. Ama bunu kullanabileceğimiz su ve kuraklaşmamış coğrafyamız ile ölçmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.

‘HEDEFE BİRLİKTE ULAŞALIM’
Alınacak kararların ortak hedefi belirleyeceğini belirten Başkan Savaş, “Belediye başkanları ve bilim adamları olarak bu konu için buradayız. Hep birlikte su konusunda birlikte karar verelim, birlikte emin adımlar atalım ve hedefe birlikte ulaşalım” dedi.

Başkan Savaş, 11 büyükşehir belediye başkanının ve su ve kanal idareleri temsilcilerinin katıldığı buluşma sonunda gelecek ile ilgili önemli kararlar içeren 10 maddelik Su Manifestosu’na imzasını attı.
Manifestoda iklim krizinin su kaynakları üzerindeki etkilerini azaltmak ve kuraklıkla mücadelede başarılı olabilmek için su yönetiminde; “katılımcı bir su yönetim modeli oluşturmak”, “tüm kullanım alanlarında arzın değil talebin yönetilmesi”, “su yatırımlarının havza ölçeğinde planlanması”, “doğanın su döngüsünün korunması” ve “suyun ekosistem ve sektörler arası döngüsel kullanımı” başlıklarında 5 ilkesel değişikliğin yapılması gerektiği ifade edildi.

Bu ilkeler doğrultusunda tüm paydaşların mutabakatı alınarak hazırlanan manifestoda; “bir Su Kanununun yürürlüğe konması, su yönetimiyle ilgili koordinasyonsuzluk ortadan kaldırılması, Paris İklim Anlaşmasının ivedilikle onaylanması, Salda Gölü, Burdur Gölü, Tuz Gölü, Seyfe Gölü ve diğer sulak alanların tahribatının sonlandırılarak restore edilmesi ve doğal su döngülerinin korunması, Su havzalarındaki tüm noktasal ve yaygın kirlilik kaynakları kontrol altına alınması, Su havzalarındaki tüm noktasal ve yaygın kirlilik kaynakları kontrol altına alınması, Tarımda doğru ürün planlaması yapılarak ve tasarruflu sulama sistemlerine geçilerek su israfı önlenmesi, İstanbul’a yapılmak istenen “Beton Kanal” gibi suyun doğal döngüsüne zarar veren tüm israf projeleri iptal edilmesi, Güncelliğini yitiren su ve kanalizasyon idaresi mevzuatı yeniden düzenlenmesi ve Yaşamın vazgeçilmez unsuru olan su, temel kamusal hak olarak kabul edilmesi, ekolojik ve toplumsal bir değer olarak tanımlanması” hemen atılması gereken maddeler arasında yerini aldı.