MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 8 milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması için gönderilen, aralarında kendisinin de dokunulmazlığının kaldırılması talebinin olduğu 10 fezleke ile ilgili açıklama yaptı.
Sekiz milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili TBMM’ye gönderilen 10 fezleke arasında MHP’li Vekil Kaşıkçı’nın adının geçmesi büyük bir şaşkınlığa ve tepkilere neden olmuştu.
Vekil Lütfi Kaşıkçı, düzenlediği basın toplantısının ardından sosyal medya hesaplarından da açıklama yaparak, FETÖ ile yarım kalan hesabı bağımsız yargıyla görmek isteğini ifade etti.
2010 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde dört vatan evladının şehit edilmesinden sonra ilçede yaşanan olaylarla ilgili, dönemin FETÖ’cü savcı ve medya kuruluşları tarafından davanın yarım kalan hesabını bağımsız yargı aracılığıyla görülmesi amacıyla TBMM’ye dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili başvuruyu kendisinin yaptığını belirten MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, “TBMM’ne dün itibari ile gelen fezlekelerden birinin de bana ait olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Hiç vakit kaybedilmeden ve bekletilmeden dokunulmazlığımın kaldırılması ile ilgili dilekçemi bugün itibari ile TBMM başkanlığına vermiş bulunmaktayım.2010 yılında Dörtyol ilçemizde 4 polis memurunun şehit edilmesi üzerine yaşanan olaylardan Fettullahçı terör örgütünün yargı ve emniyetteki uzantıları marifetiyle sorumlu tutulup hakkımda soruşturma açıldı.
İki alçak terör örgütü (FETÖ ve PKK) nın işbirliği ile şahsıma kurulan kumpas davası uzun yıllar devam etti ve Milletvekili olmam ile birlikte yargılamam durduruldu. İşte tam bu noktada FETÖ ile yarım kalan hesaplaşmamın devamı için dokunulmazlığımın kaldırılmasını Yüce Meclisten talep ettim.
6-7 Ekim olayları esnasında sokaklara talimat verip onlarca insanımızın ölmesine sebebiyet verenler ile devletin gizli kalması gereken bilgilerini basın yolu ile paylaşan ve daha sonrada milletvekili olup dokunulmazlık zırhına bürünen, yargıdan kaçmak ve haklarında ki iddiaları karartmak adına ise yargı oranlarımızı itibarsızlaştırma çalışanlara inat bağımsız Türk yargısına güveniyor ve yargılanmamın devam etmesini istiyorum.
Sığınağımız, dokunulmazlık zırhı değil Yüce Türk Milletinin vicdanıdır. Rabbim bizleri Sayın Genel Başkanımıza ve milletimize mahçup etmesin” dedi.