İLETİŞİMİN OLMADIĞI BİR HAYAT DÜŞÜNÜLEMEZ!

Başarılı ve Tecrübeli İK & Halkla İlişkiler Yöneticisi Ali Örs, Kurumlarda İnsan Kaynakları ve Halkla İlişkiler üzerine yöneticilik yapmış, şu anda da Kurumlara Danışmanlık yapmaya devam etmektedir.

Bu işlerin yanı sıra İskenderun Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Uzlaştırmacı olarak görev almaktadır.

Anadolu Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi, Hacettepe Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi, Çankaya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve İletişim ve birçok alanda kişisel gelişim üzerine eğitimlerini tamamlamıştır. Sosyal ve kültürel projelerinde yer almış, doğa ve çevre üzerine farkındalık yaratacak projeler geliştirmiştir. İletişim Koordinatörü ve Halkla İlişkiler Yöneticisi Ali Örs ile halkla ilişkiler ve iletişim üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Sizce Halkla İlişkiler nedir?

Halkla İlişkiler özetle, Kurumların kimliğini dışarıdan bakan bir göz için nasıl görüneceğini planlama diyebiliriz, Doğru İletişim ve Planlama Sanatıdır.
Kurumsal kimlikle doğrudan alakalı bir kavram, kitleleri etkileme, Kurumlara yön göstericisi, iletişim kurarken kullandığımız dil, çalışan personelimizin hal ve hareketleri, hizmetlerimizi sunuş şeklimiz, basın ve sosyal medya yönetimi, önemli toplumsal sorunlar veya olaylar karşısında durduğumuz yer ve verdiğimiz mesajlar kurumun dışarıdan olan algısını etkiler ve bunların hepsini bilinçli bir amaca yönelik olarak planlı yapmak halkla ilişkilerdir diyebiliriz.

Türkiye’de halkla ilişkiler alanında iş fırsatlarının yeterli olduğunu düşüyor musunuz ve halkla ilişkiler mesleği doğru anlaşılmış mı?

Her sektörde iş fırsatları oldukça fazla, ama nitelikli eleman gerektiği kadar yok. Uzun yıllar boyunca halkla ilişkiler uygulayıcısı pazarlama-satış ve reklamla çok karıştırılmıştır ve ne yazık ki yanlış algı ile kurumlar işletmeler organizasyon şemaları düzenlemişlerdir, halkla ilişkiler bu bölümlerle dirsek teması kurar sadece, Halka ilişkiler yapılan işle itibarın paralel olarak artışını gözetir. Parayla satın alınması değil, zamanla kazanılması hedeflenir. Paydaşların algısında yer edinmek, doğru mesajlarla kendimizi ifade etmek, kurumun vizyonunu ortaya koyan doğru iletişim ve planlama yönetimidir.

Halkla İlişkiler mesleğini gelecekte nasıl bir konumda görüyorsunuz?

Dünyada insan olduğu sürece halkla ilişkiler dünya genelinde hep var olacak bir meslektir. Çünkü iletişimin olmadığı bir hayat düşünülemez. Nasıl ki devlet sisteminin içinde güvenlik,eğitim, adalet, sağlık iletişim ihtiyaç duyulmadan sistem yürütülemezse, aynı şekilde ister kamu isterse özel sektörde muhasebe, satış, pazarlama, üretim birimleri birbirinden kopuk habersiz yürüyemez, birbirleriyle iletişim halinde çalışmaları gerekmektedir. Ve bu kurumların içinde halkla ilişkiler bölümler arasında iç iletişim ve dış iletişim stratejileri oluşturur. Bu bağlamda bakıldığında ileri yıllarda kavramsal olarak isim değişikliği olabilir, ama işleyiş aynı ve uzun soluklu, doğru iletişim yönetimi ve stratejisi gerektirir. Kısacası Halkla İlişkiler gelecekte konumu belirlenmez, tüm sektörleri destekleyerek onların olması gerekli konumunu iletişim ve planlama stratejileri ile belirler.

Halkla İlişkilerde akreditasyon sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz, çözümleri var mıdır?

Açık piyasada sorunları çözmek kolay olmayabilir, çok kolay önlem alınması beklenemez ama iyileştirme yolu her zaman vardır. Nasıl ki birçok meslek odasının veya meslek kuruluşlarına kayıtlı üyelik yapılıyorsa, bu alanda da bir meslek odası kurulması gerekmektedir, piyasada nitelikli halkla ilişkiler uzmanları yetiştirebilir ve eğitimlerle nitelikli uzmanlarda desteklenebilir. İkinci aşamada da belli sayıda çalışan personeli olan şirketlerde halkla ilişkiler bölümünün olması zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Çünkü; Piyasadaki en büyük sıkıntı işletmelerin küçük, orta veya büyük ölçekli oluşuna bakılmaksızın, sahadan gelen şikayet genelde müşteriler ile kurum arasında ya olumsuz iletişimden kaynaklı veya muhattap bulamıyoruz sorunları baş göstermektedir, halkla ilişkiler bu gibi sorunları iletişim stratejisi ve kriz yönetimi uygulayarak çözer. O yüzden şirketlerde nitelikli halkla ilişkiler uygulayıcısına ihtiyaçları vardır.

Halkla İlişkiler alanında önemli gördüğünüz çalışmalar ve kişiler var mıdır?

Bunun örnekleri o kadar fazladır ki, ama en önemli örneklerinden biri Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK. Çoğu zaman farklı meslekler ve roller (asker, devlet adamı, politikacı, lider, öğretmen, yazar, cumhurbaşkanı, vb.) gibi değerlendirilen Mustafa Kemal ATATÜRK; Kurtuluş Savaşı ile Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu sürecine bakıldığında Atatürk’ün kamuoyu oluşturma, ikna edici iletişim çalışmalarına büyük önem verdiği görülmekte ve bu çalışmaların bizzat uygulayıcısı olarak öne çıkmaktadır.

Çoğu kaynak ve araştırmalar gerek savaş döneminde gerek Türkiye Cumhuriyetini kurma yolunda oluşturulup sürdürülmesinde halkla bir araya gelerek onların görüşlerini aldığını, bakış açılarını öğrendiğini, böylelikle yapılması gerekenleri belirleyerek planladığını; kamuoyunu ikna edip rızasını alarak gerçekleştirdiğini ve halkla ilişkilerinde, iletişimci rolünü üstlendiği görülmektedir. Bu açıdan değerlendiğinde kamuoyuna mevcut durumu, yapılanları anlatmak; halkın onayını alma çabası bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı ve sonra ki yıllarında genelge, bildiri, telgraf, mektup, yazılı basın gibi farklı iletişim araçları ve ortamları kullanarak, stratejik iletişim yönetimi, katılımcı kültür ortamı, liderlik unsurlarından yararlandığını görülmektedir. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün bu süreçte azımsanamayacak ölçüde iyi bir halkla ilişkiler uygulayıcısı olarak çalıştığı görülmektedir.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak halkla ilişkiler bölümünü tercih edecek ve mezunlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bende size teşekkür ederim, bu alanda çalışmayı düşünen arkadaşlar öncelikle çok kitap okumalarını tavsiye ederim, ‘Nutuk’ ile başlayabilirler. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri takip etmeleri, siyasi, ekonomik, kültürel, sanatsal ve sektörlere göre araştırmalar yapmaları ve bilgi edinmeleri gerekir, halkla ilişkiler mücadele ve kişisel gelişimine çok önem verilmesi gereken uzun soluklu bir süreçtir. Masa başı bir iş arıyorsanız, halkla ilişkiler mesleğinden uzak durunuz. Halkla ilişkiler sahada çalışandır. Bu konuda söyleyeceğim; Halkla İlişkiler Sahada, Girişimci Masada Kazanır.”
Haber: Sedat İSKENDEROĞLU