HADO’nun, Madenli’de yapılması planlanan marinada seferlerini başlatmayı düşündüğünü yazdığım gün, olumlu, olumsuz tepkiler peş peşe geldi.
En başından belirteyim;
Festivaller şehrine dönüşen, su sporlarına öncülük etmeye çalışan Arsuz’un turizm şehrine dönüşmesi için her adımı destekliyorum.
AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel ilk günden beri fikirleriyle ve yaptırımlarıyla destek veriyor.
Arsuz- Samandağ yolunun açılması için başlatılan çalışmalar bile başlı başına bu gayreti tetikliyor.
Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın, Arsuz’a ne kadar önem verdiğini, Hatay Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde olmasından anlıyoruz.
Arsuz Kaymakamı Musa Sarı’nın turizm için her projeye öncülük ettiğini, ilgili bakanlıklardan yatırım amaçlı her çalışmayı ilçeye taşıdığını görüyoruz.
Arsuz’un yeni seçilen Belediye Başkanı Asaf Güven’in bu çerçevede tüm imkanları seferber edeceğini işitmemiz güzel gelişmelerin de habercisi..
Görüyoruz ki, herkes canla başla Arsuz’un turizm pastasından hak ettiği payı alması için çırpınıyor..
Nefes alacağımız, yerlerin başında geliyor, Arsuz..
O yüzden Arsuz’a Marina yapılması fikrini destekliyorum.
İnanıyorum ki, Arsuz- Samandağ yolunun açılmasıyla yeni turizm yatırımlarıyla, ilçenin cazibesi daha da artacak.
Yakın bir gelecekte, Arsuz’un Kaş, Didim, Kemer veya Bodrum gibi anılması kaçınılmaz olacak!
Ama bunu yaparken, Balıkçı esnafımızı da düşünmeliyiz!
Tamam; Marina olsun, ama en azından Arsuz’da ikamet eden balıkçı esnafına alternatif yerler üretelim ya da, onlara aynı barınakta bir yer ayıralım..
Turizmi düşünmek için, balıkçılığı heba edecek değiliz!
Bu konuda hassas olmakta fayda var.
Arsuz Kaymakamı Musa Sarı’nın, balıkçı esnafından oluşan heyet ile görüştüğünü biliyorum.
Pozitif katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.
***
Bir önemli mesele daha var;
Geçmiş dönemde ’Engellendi’ iddiasına sığınarak, yeni yönetimi bu anlayışla dışarıda tutmanının manası nedir?
HADO seferlerini, yerel yönetimde yeni bir sayfa açan İskenderun Belediyesi ile görüştünüz mü?
Alternatifleri masaya yatırdınız mı?
İşbirliğini, ortak aklı, birlikte çalışma yöntemlerini denediniz mi?
Madenli seferlerini kesip atalım demiyorum.
HADO seferlerini Arsuz, İskenderun merkezli iki çıkış noktasıyla değerlendirelim diyorum..
Sadece HADO seferleri de değil..
İskenderun’a yapılması düşünülen plaj yatırımlarını yeni mendirekleri de konuşalım..
Seçim geride kaldı, artık insanlarımızın ne istediklerini, beklenti ve taleplerine kulak verelim..
Kimseyi üzmeden, bölgeye gerekli hizmeti taşıyalım.
TURİZM VE MADENCİLİK BİR ARADA YÜRÜR MÜ?
Ama bunun için net olmalıyız!
Olumlu, yapıcı ve pozitif olmalıyız!Bir yandan Arsuz’a marina ve yeni turizm yatırımlarını düşünüyoruz.
Ama öte yandan, doğa harikası Kale Mahallesi’nde işletilen krom ocağı ve zenginleştirme tesisinin iki katına çıkarılmak istenmesine müsaade mi edeceğiz?
İskenderun’da taş ocakları mevkiinde yaşanan çevre tahribatını hepimiz görüyoruz, izliyoruz.
Bu manzaranın, bu çevre kirliliğinin, şehrin silüetini bozduğunu gördüğümüz halde.. Benzer bir tahribatın, Arsuz’u bir ur gibi sarmalamasına izin mi vereceğiz?
Bu duruma göz yumarsak, bugün krom ocağına yarın başka bir tesis eklenir..
Peki Kale’nin geleceği ne olacak?
Maden sahasının civarında yarın hangi otel hangi turizm işletmesi yapılabilir?
O bölgede var olan doğa harikası koyların durumu ne olacak?
Turizm diye yüksek sesle haykırdığımız bir dönemde o yörenin tam kalbine ‘madencilik’ vasfını saplamanın getirisi nedir?
Bu şekilde turizmi konuşacaksak, söylediklerimizin hiç bir manası yok!
Turizm ve madencilik bir arada yürümez!
Tercihimiz turizmden yana olmalı, ötesi yok!
