BİZ DAHA ANGUSLARI ÇOK KONUŞURUZ!


Angus’lar konusunda eylemler yapıyoruz, atarlanıyoruz. Ama LİMAK, tahliye platformlarını, kantarı artırdı, kabul edelim.
Angusların sayısına göre, ortalama birkaç gün süren tahliye süreci 6 saate düştü.
Ben Modern Evler’de oturuyorum, eskisi gibi ağır koku kalmadı..
Şimdi durum böyle iken, LİMAK’ı yargılamak çok doğru değil.
LİMAK Genel Müdürü Gündüz Arısoy elinden gelenin fazlasını yapıyor.
İlaçlamasından tutun da, çevre temizliğine kadar her ayrıntıya önem veriyor.
Bu konuda elinden gelenin fazlasını yapanların başında AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel geliyor.
O da, Anguslar’ın yerleşim alanı dışında tahliyesine sıcak bakıyor..
Ama takdir edersiniz ki, yerleşim yerlerine uzak limanlarda teknik ve fiziki koşullar henüz oluşmuş değil.
Zira altyapı için telafisine yönelik taleplerde bulunuyor.
Yakın bir zamanda bu sorunların çözümüyle birlikte Angusların tahliyesi, yerleşim yeri dışında yapılabilecek.
Bu konuda gerek Ticaret Bakanlığı, gerekse Gümrük Bakanlığı ile sık sık görüştüğünü anlatıyor.
Milletvekili Özel, ‘Yerli Üretim’den yana duruş sergiliyor.
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti ziyaretinde “Gönül ister ki, Türkiye’de hiçbir ürünü ithal etmeyelim” diyordu..
Ancak bir meselenin de altını çiziyor.
Diyor ki;
“Elimizdeki ithal cep telefonları ile hayvan ithalatına karşı çıkılması pek tutarlı olmuyor. Bu tepkiyi gösterenlerin ellerinde ithal telefonlar vardı. İthalata karşı çıkacaksak, ithal otomobil de kullanmamalıyız. Türkiye buğday da ithal ediyor ama un ihracatında birinci ülke. Bir birime ithal ettiği buğdayı dokuz birime satarak kar ediyor. Ayçiçek de ithal ediyoruz ama saman ithal etmeyip aksine ihraç ediyoruz. Muhalafette olanlar şunu sormalı; ’İktidar milletvekili bu sorunu çözemiyor acaba ben iktidarda olsam çözebilir miyim?’. Empati yaparak değerlendirmeliler. Birbirimize empati yaparsak Hatay’da Türkiye’de daha yaşanabilir, medenice konuşulan ortamlar oluşturulan yerler olur.”
***
Milletvekili Özel’in ithalat koşullarından duyduğu rahatsızlığı bu satırlardan okuyabiliyoruz.
Olaya sadece Angus açısından bakmıyor.
Katma değeri yüksek ürünlere yoğunlaşmamız gerektiğini anlatıyor.
Birçok sektör var ki, ihracat karnesi çok parlak.Dünya markası değeri taşıyan ürünlerle ülkemizi gururlandırıyorlar.Ama yetmiyor!Ürün yelpazemizi çeşitlendirmemiz gerekiyor.
Mesela Türkiye’de müteahhit olmak çok kolay! Paran varsa alırsın arsayı, dikersin konutu..
Öyle de oldu;
İskenderun’da besicilik öldü..
Arsuz’da hayvancılık bitti..
Korkarım, tarım da bitecek!
Villalarımız daha kıymetli çünkü..
Hiç bakınmayın etrafa, suç hepimizin!
İşin kolayına kaçıyoruz hep.
Kendi rahatlığımızı, sorumluluk alanların üstünde tutuyoruz.
Evi hazine arazisine dikiyoruz, belediyeler de izin veriyor..
Sonra bir imar barışı çıkıyor, kanunsuz iş yapan ödüllendiriliyor..
Ee hani denetim? Hani sorumluluklarımız?!
Üzgünüm ama, birçok sektörde durum aynı..
Bu şekilde yerli üretimi nasıl konuşacağız?
Çiftçileri nasıl destekleyeceğiz?
Domates, mısır, buğday yetiştiriyoruz. Yerli tohum bulamıyoruz.
Yerli sarımsak gitti, Çin sarımsağı geldi.
Tarlayı ilaçlayacaksınız, ithal ilaca bel bağlıyoruz.
Dünyamız, çevremiz, ithal ürünlerle dolu..
Şu bölgede, TORKU markasını örnek alıp, birleşemedik..
Bir PINAR, SÜTAŞ gibi bir değer yaratamadık.
Aynı özeni, kaliteyi, telefon markalarıyla süsleyemedik.
Milletvekili Özel’in dediği gibi, telefonlarımızı alırken bile ‘marka’ hesabı yapıyoruz.
Yerli ürüne kimi zaman ‘defolu’ gözüyle bakıyoruz.
Oysa beyaz eşyada çok iyi yerdeyiz. Ama biz illa Samsung, Sony olsun istiyoruz.
Böyle mi yerli üretime sahip çıkacağız?
Yetenekli gençlerimize güvenmeyecek miyiz?
Türkiye’nin dört bir yanından bir Apple markası yaratamayacak mıyız?
O Apple ki, saatlik kazancı 30 milyon dolar.
Türkiye’de otomotiv sektörünün kazancına bakıyorsunuz, liste başı yürüyor, ortalığı yıkıyor.
Ama bu para yurtdışına gidiyor, tıkanıyoruz.
Bizim Türkiye’de yapmamız gereken şu;
Öncelikle enerjimizi tartışmalara harcamaktan vazgeçmeliyiz!
Sabah, öğlen, akşam, hatta gece vakti bile olsa çalışmalıyız!
Hiç vakit kaybetmeden, tam kapasite ‘Yerli Üretim’ için kolları sıvamalıyız..
Daha fazla yeni buluşlar, daha fazla yeni fikirler üzerinde yoğunlaşmalıyız.
Üretmeliyiz, farklılaşmalıyız!
Almanya’nın enerjisini, ABD’nin pazarını, Japonya’nın teknolojisini geçmeliyiz.
Beni ilgilendiren tek şey budur..
Hükümetiyle, muhalefetiyle ‘Milli’ duruş sergilemeliyiz.
Her türlü teşviği sağlamalıyız.
Tarımda, sanayide, teknolojide bir numara olmalıyız.
Buna kafa yoruyorsak, doğru yoldayız..
Aksine sadece vaktimizi konuşarak harcayacaksak, işte böyle Angusları konuşur dururuz!
Bunun için suçlanacak birileri varsa, kabahat hepimizin!