İKİ GÜZEL YAVRU, BİR ÖRNEK ANNE!


Okumanın, kitabın önemi ile ilgili onca görüşler onca yazılar okuruz. Ülkemizde okumaya önem verilmediğini vurgulamak için çok çeşitli örnekler verilir özellikle Japonya’da insanların bir yerden bir yere seyahat ederken bile trende, otobüste mutlaka bir dergi, bir gazete ya da bir kitap okuduğunu, ülkemizde ise insanların boş gözlerle ya etrafını seyrettiğini ve ya telefonla uğraştığını ileri süren görüşleri mutlaka duymuşuzdur.

Gerçekten de bizde okuma diyince akla gelen ilk şey iyi bir diplomaya sahip olmak, iyi bir üniversite kazanmaktır.. Hal böyle olunca insana okumanın bunun ötesinde bir şey olduğunu anlatamıyor, kitap diyince ilk akla gelen şey sınavda çıkar mı ya da fiyatı ne kadardır gibi sorular oluyor…
Bir toplumun tamamı en yüksek üniversitelerden diplomalı olsa bile okuma oranı düşükse düşünme yetisi de düşük olur ki o toplumun ufku dar, geleceği karanlık olacaktır…Dün İskenderun’da hastanede doktorunu beklerken çekilen şu fotoğraf umutlarımızın ışığı niteliğindeydi. Fotoğrafı izinsiz çekip daha sonra da kendilerinden haber yapma izni aldığımız anne iki çocuğuyla birlikte büyük bir aşk ile hastane koridorunda belki de bütün sıkıntılarından uzaklaşıp hem kendini hem de yavrularını kitapların dünyasına bırakmıştı..

“Neden telefonla vakit geçirmiyorsunuz? Sosyal medya, çocuklarınız için oyunlar sizi neden kendine çekmiyor?” diye sorduğumuz anne yanıt olarak, “Bizde telefon haberleşme aracıdır” diyerek, kitap aşklarının ailenin en önemli bağı olduğunu ifade etti.
Teşekkürler anne! Teşekkürler yavrularına… Gerçekten özlediğimiz, olmasını istediğimiz tablo bu.. Bu fotoğrafların sayısı çoğaldıkça insan olduğumuz bilinciyle daha üretken daha anlayışlı bireyler olarak yaşadığımız ülkenin geleceğini de sağlam tutacağız.
Haber: KENDİMCEÂLÂ (NURİ ALA)