Vatan’ın bölünmez bütünlüğüne kastedene, ne diyoruz? Terörist!
Hainlere tolerans göstermek mümkün mü? Hayır!
Peki, Vatanı Vatan yapan unsura ne diyoruz? Millet!
Millet’in mahremi, özeli, kendini özgür ve rahat hissettiği yer neresi? Evidir!
Eşiyle, çocuklarıyla, mutlu olduğu yuvaya kastedene, ne demeliyiz?
Hırsız mı?
Bir zanlının eve rahatça girip işlediği suç için ‘Hırsız’ deyip, topu taca mı atacağız?
Hırsız dediğimiz, çoğunlukta haplanıyor!
Belinde ya bıçak ya da tabanca oluyor.
Yani, hem evimize, işyerimize, bir kuruma giriyor hem de olası bir müdahaleye karşı silah kullanabileceği ihtimaliyle tetikte bekliyor.
Bu kadar rahat, anlayacağınız..
O halde soru sormaya devam edelim..
Hırsızlığın cezası nedir?
Denetimli serbestlikten faydalanabiliyorlar mı?
Neden bu suçu işleyenler, cezaevine girip, kısa sürede çıkabiliyorlar?
Bakıyorsunuz zanlının dosyasına, benzer 20 suçtan sabıkası var!
Ama halen rahatça aramızda dolaşabiliyor..
Oysa 20 dosya demek, 20 aileye kan kusturmak, acı vermek demek!
Bir sonraki 20 aile için, tehdit ve korku demek!..
İnsanlarımızın özeline, yaşam hakkına ne oldu?
Bir hırsızın, bir eve girmesi bu kadar kolay mı?
Hatırlarsanız bir kapkaç olayı yaşanıyordu memlekette..
Suçu, ‘gasp’la eşdeğer tutup, yatarını 30 yıla çıkardılar, kapkaç bıçak gibi kesildi.
Ama birbirini tamamlayan, uyuşturucu ve hırsızlık halen randımanını sürdürüyor..
Neden?
Polis yakalıyor ama ilgili kanun maddelerinin yeterince caydırıcılığı yok!
Önceki gün, Bekbele’de yaşanan hırsızlık olayına ne diyeceğiz?
Meslektaşımız, değerli büyüğüm Yaşar Güllü’nün yeğeni, Bekbelespor’un kalecisi Bestami Güllü, evine girmeye çalışan hırsızları farkedince, kovaladı.
O sırada hırsızların arasından biri çıktı, tabancayla ateş ederek karşılık verdi.
Bestami kardeşimiz oracıkta yere yığıldı, yaralandı.
Allah korusun, canından da olabilirdi.
Çok şükür haber edindik, sağlık durumu iyiye gidiyormuş!
Ne olacak şimdi?
Ev sahibi bir daha hırsız kovalamasın mı?
İnsanlarımızı uyarırken, “Kendi evinize ‘hırsız’ girerse, hemen o evi terkedin mi diyeceğiz?”
“Aman karışmayın, başınıza bela olur, görmeyin” deyip, savuşturacak mıyız?
Hırsızı vursa suç.. Müdahale etse, ucunda öldürülme tehlikesi var..
E, ne yapsın ev sahibi?
O hırsız yakalanıp da cezaevine girse bile, yatarı 30 yıla dayanmayacaksa, Bestami gibi kardeşlerimizin hakkını nasıl savunacağız?
Bunun için birilerinin ölmesi mi gerekiyor?
Ahlaksızın biri evinize, işyerinize, kuruma, yani size ait toprak parçasına giriyorsa, haindir..
Teröristin ta kendisidir!
Benim nazarımda hakkında işlem yapılacaksa, hükmü de budur!
***
Bestami kardeşime, Yaşar Güllü abime geçmiş olsun diyorum.
Bu acı hadise son olur inşallah..
