1991 yılı sonbaharı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyorum. İdare Hukuku dersinde kürsü başkanı hocamıza ‘Çekiç Güç’ü sormuştum. Hocamız cevap vermediği gibi beni de terslemişti. Daha sonra öğrendim ki dönemin başbakanına danışmanlık yapıyormuş! Sahi ‘Çekiç Güç’ neydi?
‘ÇEKİÇ GÜÇ’ NEDİR?
ABD 17 Ocak 1991 tarihinde Irak’a saldırdı. 1. Körfez Savaşı olarak isimlendirilen bu saldırı, 3 Mart 1991 günü imzalanan ateşkes anlaşması ile “fiilen” sona erdi. ABD imzaladığı ateşkesten 1,5 ay sonra, 17 Nisan 1991’de, bu kez “Kürtlerin yerleşim bölgelerine güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak” bahanesiyle “huzur operasyonu” başlattı. Operasyon, ABD’nin Bağdat’a yasakladığı 36. paralelin kuzeyini kapsıyordu. “Huzur Operasyonu”nu yıllarca yürütecek Çekiç Güç’ün Türkiye’ye yerleştirilmesine 12 Temmuz 1991 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla izin verildi. Çekiç Güç 77 uçak ve helikopter ile 1862 personelden oluşuyordu. İncirlik ile Pirinçlik üslerine yerleştiriliyordu. Aynı zamanda Irak’ın kuzeyindeki Zaho’da da askeri karargâhı oluşturuldu.
ECEVİT ÇEKİÇ GÜÇ’E KARŞI
Çekiç Güç’ü ilk defa rahmetli Bülent Ecevit’ten duymuştum. O dönem meclis dışında olan Ecevit hem gazeteci hem de siyasetçi kimliği ile birkaç defa Irak’a gitmişti. ABD’yi de iyi tanıyan Ecevit aynen şunları söylüyordu ‘’Çekiç Güç PKK’yı güçlendirecektir. Şu anda 3-5 terörist ile saldırılar yapan PKK ilerde 200-300 terörist ile saldıracaktır. Çekiç Güç’e kesinlikle müsaade edilmemeli’’. Dönemin hükümeti maalesef Ecevit’i dinlemedi. Çekiç Güç’e onay verdi. Daha sonra da her 6 ayda bir süresi uzatıldı.
ÇEKİÇ GÜÇ PKK’YI BÜYÜTTÜ
Yıllar içinde Çekiç Güç, sadece Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti inşa etmekle kalmadı, aynı zamanda PKK’yı da büyüttü. Öyle ki, Çekiç Güç’ün havadan PKK’ya yardım malzemeleri bile indirdiği ortaya çıktı. Dahası, içinde Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis ile dönemin Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korg. Necati Özgen’in de olduğu helikopteri düşürmeye bile çalıştı. Ayrıca Bülent Ecevit’in söylediği maalesef gerçekleşti. O tarihten sonra PKK terör saldırılarını 200-300 kişilik gruplar halinde yapmaya başladı.
ZEYTİN DALI HAREKATI
Yukarıda açıklamaya çalıştığımız Çekiç Güç, PKK’ya 36. Paralelin kuzeyinde oldukça geniş bir alanda hareket kabiliyeti sağladı. Buna ABD’nin yardımları da eklenince Türkiye’ye yönelik terörist faaliyetler çoğaldı. Şu anda benzer bir durum Suriye’nin kuzeyi için geçerlidir. PKK, PYD, YPG Kuzey Suriye’de etkinliğini artırmıştır. ABD aynı bölgede PYD/YPG öncülüğünde 30.000 kişilik bir ordu kuracağını açıkladı. Tüm bu olaylar Kuzey Suriye’de bir yönetim boşluğu/zaafiyeti oluşturacaktır. Terörist grupların en çok sevdiği ortam budur. Bunu daha önce Çekiç Güç’te de gördük. Kuzey Irak’ta 36. Paralelin kuzeyi terör yuvası haline gelmişti. ABD’nin Kuzey Suriye’de PYD/YPG’den oluşan 30.000 kişilik bir ordu kurmak istemesi Suriye Devletinin milli egemenliğini de tehdit etmektedir. Suriye rejimi ve Beşar Esad işte tam da bu nedenle bu fiili duruma karşı çıkmaktadır.
ZEYTİN DALI HAREKATI MİLLİ BİR MESELEDİR
Türkiye’mizin üst düzey yetkili kurumları başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve AK Parti Hükümeti, TSK, Genelkurmay, ana muhalefet partisi CHP ve lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu defa doğru teşhis koymuşlardır. Zeytin Dalı Harekatı Milli Bir Meseledir. Milli meselelerde devletimize ve halkımıza destek olmalıyız. Az sayıda da olsa bu harekatı eleştirenler var. Yapılan eleştirilere devletin yetkili kurumları zaten cevap vermektedir. Fakat buna rağmen özellikle sosyal medyada yapılan yalan yanlış haberleri izliyoruz. Bunların da asıl niyetlerinin ne olduğunun farkındayız. Milletimiz de farkında. Rabbim ülkemizi, milletimizi ve askerimizi korusun. Milli birlik ve beraberliğimiz daim olsun.