Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy’un, ilçeye güzel hizmetleri oldu.
Çalışkanlığını, azmini ve enerjisini takdir ederim.
Dörtyol’a önemli katkıları var.
Dahası.. Hatay Büyükşehir’in sorumlu olduğu yerlerde her türlü tahribatı onarıyor.
Çünkü HBB’nin yetişemediği yerlerdeki sorunları ciddiye alıyor.
Ama iş AYKOME’ye gelince, Dörtyol Belediyesi’nin yaptığı işlerin parası dahi ödenmiyor.
Aynısı İskenderun’da da yaşamıştık.
Sorunlar yumağı büyüyünce de, Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy, Belen’de gerçekleşen son meclis oturumunda HBB’ye patladı..
Yaşar Başkan ne diyor örneğin;
“- Hatay ili 6360 sayılı yasa ile büyükşehir belediyesine dönüştürüldükten sonra bazı hizmetler büyükşehir belediyesi yetkisine devredilmişti. Ancak üzülerek söylemeliyim ki aradan geçen yaklaşık 4 yıla rağmen bu hizmetlerin yerine getirilmesinde büyükşehir belediyesi sınıfta kalmıştır.”
Peki bu değerlendirmeyi neden yaptı?
Sebebi açık ve ortada;
Tahrip parasını HBB alıyor, ama yollarda asfalt çalışmalarını Yaşar Başkan ve mesai arkadaşları yapıyor. Bakım onarımını HBB’nin yapması gereken ve sorumlu olduğu yollarda Dörtyol Belediyesi toplamda 30 bin ton sıcak asfalt döküyor..
En son geçtiğimiz günlerde HATSU ve büyükşehir hizmet binasının bulunduğu sokaklarda yine HBB’ye ait olmasına rağmen Dörtyol Belediyesi ekipleri asfaltlama yapıyor.
Herkes bilir ki, bu yollar 1 seneyi aşkın süredir berbat haldeydi.
Ama iş görmeye ve yapmaya gelince, HBB’nin görevlendirdiği personel ortada yok, iyi mi?
Peki, mezarlıkların bakımı ve cenaze işlemleri HBB’nin sorumluluğunda değil mi?
Neden bu hizmetleri Dörtyol Belediyesi yaparken, HBB görmezden geliyor?
Bir önemli konu daha var..
HATSU, Dörtyol’daki tahsilatlardan bugüne kadar 120 milyon lira para kazanıyor..
Ama bu paranın karşılığı Dörtyol’da yok! Neden?
İller Bankası’ndan verilen ve Dörtyol’a hizmet olarak dönmesi gereken pay nerede?
Payas’ta da aynı durum yaşanıyor, diğer ilçelerde tepki gösteriyor..
Örneğin 2016 yılı Ekim ayında Dörtyol’da mezbahane yapılacak diye görkemli bir temel atma töreni yapıldı. Aynı tarihlerde bir başka ilçede de aynı tesis için temel atıldı.
Ama o tesis tamamlandı, Dörtyol’daki ise 2017’de bitmesi gerekirken, halen yaprak kıpırdamıyor!
Bitmedi;
Dörtyol için HBB/Dörtyol Belediyesi işbirliğiyle ortak bir soğuk hava deposu projesi vardı.
Araziyi ilçe belediyesi veriyor olmasına halen prosedürleri bitmedi..
Hayırdır? Yoksa HBB Başkanı Lütfü Savaş, bu projeden vaz mı geçti?
Bu duruma hayal kırıklığı denmez mi?
***
Benim sorularımın yanında bir de Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy’un, meclis oturumunda yazılı olarak cevaplanmasını istediği şu sorulara Başkan Lütfü Savaş yanıt verecek midir?
Çok değil.. Sadece 6 soru var..
Başkan Yaşar Toksoy’dan dinleyelim;
1- 30 Mart 2014 ve 6 Ekim 2016 tarihleri arasında alt yapı kurum ve kuruluşlarının ilçemiz Dörtyol’da yapmış oldukları çalışmalar neticesinde Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı AYKOME Şube Müdürlüğünün hesabına Asfalt ve/veya parke tahribat bedeli olarak ne kadar para yattı?2- Tahrip edilen yolların neredeyse tamamının bakım ve onarımları ilçe belediyemiz tarafından yapılmış olmasına rağmen bu paraların ne kadarı ilçe belediyemize aktarıldı? 3- 12 metre ve üzeri yolların bakım ve onarımı Büyükşehire devredildikten sonra; yani 06.10.2016 tarihinden sonra alt yapı kurum ve kuruluşlarının yapmış olduğu çalışmalar için asfalt ve/veya parke tahribat bedeli olarak AYKOME şube müdürlüğü hesabına ne kadar para yattı?4- Tahrip edilen bu yolların kaç m²’si veya hangilerinin bakım onarımı Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı?5- Ve yine İlçe belediyemize aktarılan asfalt tahrip bedeli ne kadardır?6- Dörtyol Numune evler mahallesi 345 ada 12 parsel nolu arasının 25 yıllığına HBB kiralama bedeli karşılığında Dörtyol Belediyesi yeni hizmet binasının yapım çalışması ne zaman başlanacak?
***
Ve son olarak, Yaşar Başkan’ın şu tespitine katılmamak mümkün değil;
Diyor ki;
“- Eğer görevlerinizi yerine getirme noktasında geçmiş yıllarda olduğu gibi ilgisiz ve alakasız olacaksanız, 12 metre ve üzeri yolların tekrardan ilçe belediyemiz yetkisine verilmesini talep ediyorum.”
Haksız mı?
YILMAZ ŞAHUTOĞLU DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ!
Palmiye Hastanesi Başhekimi Dr. Yılmaz Şahutoğlu’nun siyasi duruşunu hep takdir etmişimdir.
CHP’deki ‘değişimin’ öncüsüdür..
Partinin gülen yüzüdür, proje odaklıdır..
Her kesime yakındır. CHP’nin, Hatay’daki dinamosudur..
Bir gün tepe mahallelerinde görürsünüz, diğer günü Denizciler ve ötesinde..
Bir bakarsınız, Hatay’ın her ilçesinde vatandaşlarla dertleşir, önerilerini dinler..
Bunu sadece ben söylemiyorum..
CHP’nin Hatay il seçimlerinde ‘anahtar’ listeye rağmen, 15 ilçenin tamamından oy alan tek isimdir! Samandağ, Altınözü, Defne, Antakya, Reyhanlı, Kırıkhan’da bile liste başıdır..
Dile kolay, 330 oy alarak farkını konuşturdu
Ama ne yazık ki, İskenderun’da en az oyu almıştır.
Niye, biliyor musunuz?
Çünkü buradakiler hazımsızdır, kıskançtır..
Sahiplenmeyi, doğru insanı bilmezler! İşlerine gelmez..
Yılmaz Şahutoğlu’na duyulan sevgiyi, gösterilen teveccühü, etrafında artan kitleleri görmek istemezler.. Şahutoğlu’nun İskenderun için en güçlü isimlerin başında olduğu fikri birilerini halen rahatsız ediyor.. O birileri ki, zaten Yılmaz Şahutoğlu’nun gücü karşısında halen eli ayağı titriyor..
Ama görüyorum ki, Kadın Kolları seçiminde ve il kongresinde o isimlerin esamesi bile okunmaz oldu. Bugün Av. Servet Mullaoğlu’nun yeniden göreve gelmesi, Dr. Yılmaz Şahutoğlu’nun ayak sesleri bu değişimin ilk işaretidir.
Çünkü yalnız değiller..
Hiç kimse gelip de, İskenderun’da hariçten gazel okumasın..
İskenderun’da gıybet yapanların yeri yok artık!
KAYMAKAMLIK BİNASI ‘KÜLTÜRHAN PROJESİ’NE DÖNÜŞSÜN
Bir kütüphane düşünün.. İçerisinde 100 bin kitap olsun, konferanslar verilsin.
Dışarıya kafetaryalar yapılsın. Kitap fuarı düzenlensin.
Yazarların imza günleri gerçekleşsin vesaire..
Turizm ve Kültür Bakan yardımcısı Hüseyin Yayman bu projenin adına ‘Kültür Han’ dedi ve İskenderun’a yapılacağını duyurdu. Sağolsun, bu hizmeti oldukça önemsiyoruz.
Ancak, yer olarak Ziraat Bahçesi düşünülmüştü ki, yerle ilgili sorun nedeniyle başka bir alan üzerinde kafa yormaya başladılar.
Bende diyorum ki, İskenderun Kaymakamlığı yakın bir zamanda bugün restorasyonu yapılan eski Adliye binasına taşınacağına göre.. Mevcut binanın birkaç odası müzeye dönüşsün, geriye kalan şekliyle kütüphane olsun..
O tarihi binanın bahçesi de güzel bir peyzajla insanlarımızın youn bir şekilde kullanabileceği bir kültür binası olarak hizmet versin..
Biliyoruz ki, o bina için İskender Müzesi projesi düşünülüyor..
Ama insanlarımızın oturamayacağı bir mekan ne kadar ilgi çekebilir ki?
Bence müze ile kütüphane birleşsin, ortaya güzel bir ‘Kültür Han’ projesi ortaya çıksın..
Olabilir mi?
