Malumunuz, 2019 yılı içinde bir yerel seçim var. En son 30 Mart 2014’te yapıldığı için Anayasa gereği Mart 2019’da yapılması gerekiyor.
16 Nisan referandumuyla Anayasa’da yapılan değişiklik gereği de 3 Kasım 2019 Pazar günü de başkanlık seçimi ile milletvekili genel seçimleri yapılacak.İddia şu: “Anayasa’nın yerel yönetimlerle ilgili 127. maddesi gereğince yerel seçim ile genel seçimler arasında bir yıldan az bir süre varsa o seçimler birlikte yapılır. Dolayısıyla 2019’da üç seçim birlikte yapılır.”
AK Parti’nin hukukçuları buna itiraz ediyor. Düzenlemenin 16 Nisan’da kabul edilen değişiklikte yer alan seçim tarihini bağlamayacağı savunuluyor.
Ancak Ankara’da her türlü ihtimaller değerlendiriliyor.
Son referandum sonuçları AK Parti açısından hiç de iç açıcı değildi.
Bu yüzden Ankara, İstanbul, Bursa’nın büyükşehir belediye başkanlarına dokundular.
İlçelerde görev değişimine gittiler.
Yeterli geliyor mu? Bilemem..
AK Parti’nin oy kaybına yol açan sebeblerden biri de yerel yönetimlerin halkı doğrudan etkileyen hatalarından kaynaklanıyor. En bariz şekilde İskenderun örneğini verebilirim..
Onlarca vaat verildi, hiç biri yerine getirilemedi.
Sadece İskenderun değil, birçok yerde durum aynı..
Bir de ısrafın yol açtığı giderlere yönelik, halkın yerelde tepkisi var.
Sürekli bu yanlışlıklar, hatalar, toplumun cebine dokunuyor!
AK Parti kurmayları, üç seçim birlikte yapılırsa yerel yönetimlerin hatalarına duyulan öfke, genel seçimler ile başkanlık seçimine de yansıyabilir, diye düşünüyor olmalı.Bu nedenle yerel seçimler ile diğer iki seçimin birlikte yapılmasını istemezler.
Ama şöyle bir ihtimal daha var;
Eğer Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde, referandumda ‘hayır’ çıkan İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana, Hatay gibi şehirlerde ‘hayır cephesi’ gücünü korur ve ‘hayır’ çıkan büyük şehirler muhalefetin eline geçerse AK Parti açısından büyük bir yenilgi olabilir.
30 büyük şehirden 17’sinde ‘hayır’ çıktığını unutmamak gerek. Böyle bir yenilgi yerel seçimle sınırlı kalmaz, 9 ay sonraki genel seçimlere ve başkanlık seçimlerine de yansıyabilir.
Bu durum erken seçimi gündeme getirebilir gibi geliyor bana..
Peki bu erken genel seçim ve başkanlık seçimi ne zaman yapılabilir?2018 olabilir belki.. Sadece tahmin!
O yüzden AK Parti bu ihtimali hiçbir zaman yabana atmıyor.
Ancak Man Adası iddiaları, Rıza Zarrap’ın rüşvet skandalı, FETÖ ile mücadelede gelinen nokta, Suriye meselesi etraflıca değerlendirildiğinde, AK Parti’yi bekleyen zor bir süreç var.
Bir de partiler arasında konuşulmaya başlanan ittifaklar, MHP’nin mevcut hükümete katkısı ve İYİ Parti’nin alternatif yol haritası ne getirir, ne götürür, CHP açısından bir hezimet daha yaşanırsa, ne olacak, gibi handikapları görmek gerek..
Bu aralar dinmeyen Meclisteki gerginlik, kavgalar tamamem seçmeni etkilemek için..
Herşeyi bir tarafa koyacaksak olursak..
Asıl sormamız gereken şu;
Türkiye erken seçime hazır mı?
