SAHİP ÇIKACAĞIZ!


Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Ottoman’da, milletvekilleri, belediye başkanları ve STK temsilcilerinin katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.
Lütfü Başkan gururlanarak, 500 bini aşkın imzadan söz etti.
Hatay’ın 5. Bölgeden ‘Teşvik’ alması önemli..
Hayati bir adım ve gerekli..
Bu konuda milletvekillerimizin, tüm belediye başkanlarımızın da desteğini bekliyoruz.
İmza kampanyasının bayramdan sonra, 1 milyonu geçeceğini düşünüyorum.
Bu beklentiye Ankara’nın kayıtsız kalacağını sanmıyorum.
Yeter ki, topyekün bir Ankara seferberliği olsun..
Yeter ki, buradan güçlü bir heyet sesimizi Ankara’da duyursun.
Hatta olayı sadece teşvik ile sınırlı tutmayalım.
Başka sorunlarımız da var;
Ta M. Celalettin Lekesiz’in Hatay Valisi olduğu dönemde master planı hazırlanmasına rağmen, henüz İskenderun’da konuşlanamayan lojistik köyü de konuşalım..
Amanos Tüneli için başlangıç tarihi alalım..
Sanayi sitesinin taşınması meselesini esnaf odaları aylardır takip ediyordu, dosyasını götürelim. Dahası;
Arsuz’daki esnaf, oda işlemleri için halen Antakya’ya gidiyor..
Şuracıkta İskenderun’daki odaya kayıtlı olması bile engel olarak karşılarına çıkıyor..
Tüm milletvekillerine çağrı yapılmıştı, ne yazık ki halen sonuç alınamadı..
Bu ciddi meseleyi de Ankara’ya taşıyalım..
Örneğin;
Yarıkkaya’yı taş ocaklarından arındırılmasını yeniden gündeme alalım..
Sanayiye otobandan yol açılmasını dillendirelim..
İskenderun’a bir şekilde yeni araziler kazandırmayı anlatalım..
Yenilebilir enerjinin altyapısını tartışalım..
İçmesuyu Arıtma Tesisi’nin kabulü için, varsa eksiklikler, çözüm isteyelim..
Hazır, ortak aklı sağlayacak ve koordineyi oluşturacak bir ‘güçbirliği’ şekilleniyor, o halde herkes elini taşın koysun artık.
Şehit haberlerinin yükseldiği bir dönemde, hainlere karşı bizi güçlü kılacak en büyük etken, birlikteliğimiz ve dayanışma ruhu olacak.. Kavga etme lüksümüz yok!
Hiçbir seçim, hiçbir makam, hiçbir koltuk, şehitlerimizin kanından üstün değildir.
Onların bize emanet ettiği çocuklarımıza sahip çıkmanın yegane yolu, birbirimize kenetlenmekten geçer..
Memleketimize ya sahip çıkacağız, ya sahip çıkacağız.
Başka yolu yok!

ŞAKA GİBİ!
Arsuz Kaymakamlığı civarında Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir okul yaptırdı.
Adı Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesi..
Okulun, yeni eğitim ve öğretim dönemine hazır olacağı duyuruldu.
Tam her şey bitti, okul temizlendi.. Dediler ki; ‘kayıt alalım.’
O vakit okulda inceleme yapılıyor. Bakıyorlar ki, okulun elektrik tesisatı yok!
Düşünsenize;
Elinizi elektriğin açma kapama düğmesine götürüyorsunuz, anahtar yok.
Sen kalk okulun inşaatını yap, ince işini tamamla, boya..
Ama elektrik tesisatını unut..
Bunu bana aktaran okulun velileri..
Ya o okulun yüklenici firması elektriğin icat edildiğinden haberi yok ya da ‘metal yorgunluğu’ yaşıyor olmalı..
Eğer ki bu bilgi yanlışsa ve okulun henüz eksiklikleri tamamlanmamışsa, TEOG puanına göre Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesi’ne bu sene neden öğrenci yerleştirmesi yapıldı?
Madem öğrenciler puan durumuna göre Ertuğrul Gazi’de öğrenim görecek, o halde kayıtlar ne diye Ayla Naciye Uyar Anadolu Lisesi’nde yapılıyor?
Hadi Ayla Naci Uyar Anadolu Lisesi’nde kayıt yaptırıyorsunuz.. İyi de, kayıtlı öğrenciler niçin eğitimi Gözcüler Meslek Lisesi’nde görecek?
Üç bilinmeyenli denklem gibi, anlayacağınız..

SANDALYEMİZ DE YOK!
Yakında Ahilik haftası kutlanacak.. Esnaf odaları, İskenderun Belediyesi’nden sandalye istiyor, veremeyeceklerini söylüyorlar.. Mazeret de şu;
‘- Birçoğu kırık, yeterli sandalyemiz yok!’
Böylece, sandalyeler mevzusu Antakya Belediyesi tarafından çözülüyor, iyi mi?
Teşviğe kulak verdiğimiz şu günlerde, ‘değişim’i böyle mi konuşacağız?
İskenderun Belediyesi, kasası para görsün diye gayrimenkul satışlarını çözüm olarak görüyor..
Ama esnaf odalarına verecek sandalyesi bile yok..
Yakışıyor mu?

HATSU’DA, MAHKEME KARARI VAR MI?
HATSU İskenderun’da yenilenen su şebekesi nedeniyle halen 520 liranın peşinde.
Oysa bu karar Danıştay’da düzeltme aşamasında..
Hukuken sonuç açıklanmadan üstelik ‘kiracılardan’ bu para ne diye tahsil edilmek isteniyor?
Nasıl oluyor da suları kesilebiliyor?
Elimizi vatandaşın cebine atarak, mesele çözülmüş oluyor mu?
HATSU’nun görevi suyu ‘şak’ diye kesmek midir, yoksa yardımcı olmak veya esnek davranmak mıdır?
Hele bir kararın çıkmasını bekleyin, nedir bu aceleniz?!