Gazete Güney

EVET VE HAYIR VEREN DE HAİN DEĞİLDİR


MHP Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu, Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, İl Başkanı Lütfi Kaşıkçı, İlçe Başkanı Turan Bozkurt, Yönetim Kurulu üyeleri ve Meclis üyeleri, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ettiler. İGC Başkanvekili Erdal Yılmaz ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan MHP Milletvekilleri, Referandum süreci çalışmalarını ve neden Evet vereceklerini anlattılar. MHP Hatay Milletvekili Ahrazoğlu, bunun bir seçim değil anayasa oylaması olduğunu, kimsenin kimseyi küçümsememesi gerektiğini belirterek, “Bizim için Evet veren de Hayır veren de bu vatanın evladıdır ve hain değildir” Dedi.

‘DİK DURUŞUMUZU MUHAFAZA EDİYORUZ’
Ahrazoğlu, şunları söyledi: “Evet ya da Hayır verecek olanları kutuplaştırmak isteyenlere MHP olarak dün olduğu gibi bugün de karşıyız. Biz MHP olarak dün de bugün de dik duruşumuzu muhafaza ediyoruz. Bize bazı partiler tarafından yöneltilen değiştiğimiz yolundaki suçlamaları da asla kabul etmiyoruz. MHP’nin 48 yıldır çizgisi değişmedi, değişmez. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği için kuruluşundan bu yana mücadele veren bir partiyiz. 16 Nisan’a gelmeden önce Türkiye 15 Temmuzda yeniden bir Türkiye olma yolunda yol almaya başlamıştır.”

‘FETÖ TEHLİKESİNİ DEVLET BAHÇELİ HAYKIRMIŞTIR’
MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy da yaptığı konuşmada, partisinin çalışmalarını özetledi. Ersoy, genel merkez düzeyinde her hafta 8-10 il toplantısının yapıldığını, ayrıca ilçe düzeyinde de toplantılar yaparak neden EVET dediklerini anlattıklarını belirtti. Milletvekili Ersoy, Referandum sürecindeki tercihlere saygılı olmakla birlikte Cumhuriyet için, devlet için, millet için neden Evet denilmesi gerektiğinin gerekçelerini ifade ettiklerini söyledi. Ersoy şöyle konuştu: “Türkiye nasıl bu sürece geldi. Kimlerin kusurları vardı, görmek lazım. MHP, Türk siyasetini 15 Temmuz’dan öncesi ve sonrası diye ikiye ayırıyor. Gerekçesi de 31 Mart 2011 tarihinden bu yana FETÖ tehlikesini sürekli haykıran yegane liderin Devlet Bahçeli olduğu gerçeğidir. Bu tehdidi haykırdığı için siyasi bedeller ödetmek için parti üst yönetimine özel hayatları üzerinden düzenlenen kumpas ve daha sonra parti içerisinde liderlik makamını tartışmaya açarak Fetö’nün partiyi ele geçirme çabalarıyla ilgili pek çok hadiseyi yaşadık. En son bu tehdit ve tehlikeyi 15 Temmuz’da bizzat yaşadık.” MHP’den ayrılan milletvekillerinin Hayır kampanyası yapmasını da değerlendiren Milletvekili Ersoy, “Bizim gittiğimiz salonlarda partililerimizin büyük coşkusuna şahit oluyoruz. Adını belirttiğiniz eski partililerimizin Hayır verme gerekçeleri ifade ettikleri gibi ülkenin geleceğiyle ilgili mi yoksa parti içi sonuç alamadıkları bir takım hesaplaşmaları Sayın Bahçeli’nin almış olduğu bu insiyatifden sonra Evet çıkarsa siyasi varlıklarını kaybedeceklerinin endişesi ile son hamleleri olarak mı görüyorlar? Doğrusu bunu birbirinden ayırt etmek lazım. MHP aldığı insiyatifin sonuna kadar yanındadır.

‘ERDOĞAN’I ATATÜRK İLE KIYASLAMAK ŞIMARIKLIKTIR’
Ersoy siyasi üslupla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi: “Osmaniye de bugün gördüğüm bir tabloyu anlatayım. Üç tekerlekli bir engelli arabasına ‘İkinci Atatürk Erdoğan’ diye resimler konular bir pankart gördüm. İktidar partisi yöneticilerine telefon açtım. Bir insanın birinin propagandasını yapması için Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ile mukayese etmesine gerek yok. Böyle bir şeyin hem yasal olmadığını hem ahlaki olmadığını ifade ettim. Müdahale etmeleri gerektiğini söyledim. İltifat et, çağın lideri de, dünya lideri de ama niye sen onunla mukayese ediyorsun. Bunlar şımarıklıktır. Kültürümüzde olmayan bir tutumdur, MHP’nin parti kültüründe olmayan bir tutumdur. Parti töremiz budur.15 Temmuz gecesi Sayın Genel Başkanımızın tarihi basın açıklamaları olmasaydı Sayın Cumhurbaşkanı’nın gece yarısından sonraki açıklamaları ne kadar mümkün olabilirdi, bu da ayrı bir konu. Bunu tarih yazacak. Bunu bir fazilet olarak gururla anlatırım ama propaganda malzemesi yapmayız. 3-5 gün sonra her yerde Erdoğan rüzgarı estiriliyor, propaganda yapılıyor. Sayın Genel Başkanımıza, o geceyi kendisi açısından anlatmamı istememe rağmen bunu istemedi. Çünkü, bunu propaganda olarak kullanmayı istemedi.” Haber: Cuma KESEROĞLU

Exit mobile version