BELEDİYE MECLİS ÜYESİNİN GÜNLÜĞÜ

Her nedense belediye başkanlarının hizmet performansı sorgulanırken, aynı seçimle beş yıllığına gelen ve kent halkının pek de tanımadığı belediye meclis üyelerinin, seçildikleri kent için neler yaptığı gündeme gelmez.. Bakın bizde belediye meclis üyeleri ne iş yapar? İş ve ihale kovalar..
Belediye koridorlarında gezerler, başkanın odasından çıkmazlar.. Belediye Başkanı dışarıda inceleme yaparken, sağlı sollu koruma gibi peşinde gezerler.. Bu gezmeler esnasında başkandan rahat rahat isteyemediklerini bir iki manevra ile iletiverirler.. Belediye başkanı, şehir dışına çıktığında başkanlık vekaletini alır almaz, sabah soluğu berberde alırlar..
Makama geçip poz verip sosyal medyada boy gösterirler.. Basın bürosundaki çalışanları peşlerine takıp o kurs senin bu kurs benim poz verip basın bürosu aracılığıyla basına haber servisi yaptırırlar. Şoför ve koruma ile birlikte Makam arabası gece saat 12:00 01:00’e kadar hazır kıtadır.. Düğün, dernek, cenaze pervane olurlar.. Başkandan istediklerini alamayınca bir iki küserler, muhalefet zırhına bürünürler.. Mecliste sadece parmak indirip parmak kaldırarak apar topar kararları oylayıp her toplantı için ‘Huzur Hakkı’ ücretini alarak görevlerini yaptıklarına inanırlar.. Yerel demokrasinin önemli bir parçası oldukları bilinci ile hareket etmezler.. Eş, dost, akrabalarını belediyeye işe aldırırlar.. Gerçekten işe ihtiyacı olan garibanları işe sokmak bir yana, tanımazlar bile..
Belediyedeki nüfuzlarını kendilerine ve çevresine kullanırlar.. Özellikle imar komisyonunda bulunmak için büyük çaba sarf ederler.. Kısaca, elle tutular, gözle görülür hiçbir şey yapmazlar.. Bu mudur belediye meclis üyeliği! Biri diyebilir mi ‘Ben memleketim için bu hizmeti yaptım’ Hep sözünü ettikleri ‘Yetim Hakkı’ ya da toplum yararı ilkesinin ahlaki kaygısını taşımışlarmıdır? Yaptıkları hep yanlarına kar kalacak.. Çünkü halk başkanı daha çok aklına kazır.. Belediye meclis üyesi görevi bittiğinde sokaktaki vatandaş, belediye meclis üyesi olup olmadığını dahi bilmez.. Elinizi vicdanınıza koyup tek başına bir şey yapılmıyorsa bile yek vücut olup oturduğunuz koltukların hakkını verin.. Hesabı da vebali de ağırdır!