MİLLİ SEFREBERLİK!

Türkiye terör odaklarıyla mücadelesini sürdürüyor. Diğer yandan ekonomik gücüne güç katmak için çabalıyor. İş dünyasına, esnafa destek veriyor..
Nefes kredisi bunun için var..
Çünkü piyasaların hareketlenmesi gerek..
İnanıyorum ki, şu zor günlerin sonrası aydınlık!
Daha çok üretip, daha çok çalışmak zorundayız.
İş dünyası bu süreci hasarsız atlatmaya, yeni yatırımlar peşinden koşmaya çalışıyor.
Gün kavga etme günü değil..
Dayanışma içinde olacağız, omuz omuza vereceğiz!
Bunun başka yolu yok..
Hainleri sevindirmeyeceğiz.
Hepimizin bekleme durumunda olmasıen büyük sıkıntıdır.
Ama bunun için İstanbul’da yoğunlaşan yatırımların, Türkiye geneline sirayet etmesi gerekiyor.. Madem İstanbul’da Avrasya Tüneli ile gururlanıyoruz, o halde Amanos Tüneli’nin yapım aşamısında hızlanmamız gerekmiyor mu?
İskenderun Körfezi için ‘Singapur’ örneğini sunuyoruz, ancak somut bir adım atıldığı yok. İnşaat sektörü sıkıntılı günler geçiriyor, sektörün önerileri dikkate alınmayacak mı? Turizm sektörü zorda!
Sözünü verdiğiniz Balıkçı Barınağı’nın yerine planlanan Marina’yı konuşlandırmamız gerekmiyor mu?
En başından; Büyükşehir Kanunu gözden geçirilmeyecek mi?
İlçe belediyelerin ödeneklerinde yapılan kesintiler ne olacak?
Belediyelerin payları arttırılmayacak mı?
Bakanlık yatırımları hızlandırılmayacak mı?
Suriyeli mültecilere yapılan yardımlar devam mı edecek?
Herkes biliyor ki, Suriye’den gelen ailelerin fertleri çalışıyor, hatta işletme sahibi oluyor. İhtiyacı olanlar dışında, ne diye herkese aylık dilimler halinde ödenek veriliyor ki?
Artık tasarrufa, paranın da doğru kalemlerde harcanması gerekiyor..
Bilime, teknolojiye yatırım yapmak için önümüzde engel yok!
İskenderun Teknik Üniversitesi ile gururlanıyoruz, ama ödenek sıkıntısı çekiyor.
2017’de sıkıntılar yaşayacağı aşikar..
Oysa Rektör Pof.Dr. Türkay Dereli’nin ‘Teknoversite’ anlayışına, çabasına, azmine katkı sunmamız gerekmiyor mu?
Ben toplumda, STK’lar ışığında, iş dünyasında ve kurumlarda ‘Milli Seferberik’ duygusunun zaten geçmişten süregelen inança devam ettiğine inanlardanım..
Vatan sevgisi hepimizin yüreğinde ışıl ışıl parlıyor..
Hayırsevelerin her alanda katkısı sürüyor..
İş dünyası çabalıyor..
Esnaf her olumsuzluğa rağmen direnç gösteriyor.
İskenderun Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi yeni sanayi sitesi için ilk tapularını aldı. Sırada ikinci bir alan daha var..
Bu heyecanı önemsiyorum..
Ama bu inancın, yeni ve ihtiyaç duyulan hizmetlerle taçlanması gerek.
İskenderun’la birlikte 15 ilçemizin hak ettiği yatırımı alması için ilgili bakanlıklar, yerel yönetimlerin, STK’ların raporlarını dikkate almalı.
Ayrıca, Hatay teşvikli iller kapsamında olmalı..
Bu da yetmez;
İç ve dış politikada bir daha hata yapma lüksümüz olmadığını bilmeliyiz.
Irak ve Suriye’de mesken tutmuş terör örgütleri Türkiye’nin bekasını tehdit ederken, El Bab operasyonundan alnımızın akıyla çıkmalıyız.
Ama bakıyoruz ki;
Bunu idrak edemeyen belediyelerimiz var.
En üzücü örneği Rize’de yaşandı..
16 yiğidimiz Suriye toprağında, karda kışta can veriyor, burada Rizeli belediye başkanı, bu kaostan, bu fırsattan, bu acıdan istifade, yangından mal kaçırır gibi Atatürk heykeli kaçırıyor.
Bu kafayla ‘Milli Birlik’ten sözetmek mümkün mü?
Düz mantıkla akıl yürütmeye kalkarsak, ‘Milli Seferberlik’ duygumuzu sekteye uğratırız. Benim bildiğim budur!