İLK GÜNKÜ AŞKLA


Türkiye 2001 yılında; ekonomisi çökmüş, terörden yorulmuş, inanç özgürlükleri baskı altına alınmış, siyasi partilere olan güven ve umut iyice azalmıştı. Ülkemize ve milletimize yeni bir yol ve umut lazımdı. Böyle bir ortamda; sıkıntılardan ve zorluklardan geçerek; halkın gönlüne giren Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bir yol açma çabasındaydı. Değişik partilerde görev yapmış tecrübeli ve aynı zamanda yeni isimlerle yola çıkacaktı.
O yol; muhafazakar demokrat, yerli ve milli, bir yoldu.
Toplumun bütün kesimlerine; kalkınma, hizmet ve özgürlük yolunu başlatıyordu. İşte o yol; 14 Ağustos 2001’de, Ankara Bilkent Otel’de, AK Parti olarak açıklanırken, salonda heyecanlı ve duyguluydum. Ak Parti ilk genel merkez binamız resmen açılırken, genel başkanımızın konuşmasını gözlerim yaşlı dinlemiştim. Açılış sonrası, genel başkanımızı tebrik ederken; kendimi tanıtınca ‘Şu meşhur adam sen misin?’ diye sorduğunda, çok mutlu olmuştum. Bu yoldaki yürüme aşkım daha da artmıştı. O günlerden bugüne, bu aşkta; sevinçlerde, sıkıntılarda yaşadım. Gerek bu yol, gerekse bütün hayatımız; şükür ve sabırdan ibaret değil mi ki zaten? Kimin hayatı hatasız olabilir ki bu hayatta? Tabii ki, hatasızlık sadece yüce Allah(cc)’a mahsustur, aslında. Bu yolda ve hayatımda, bugüne kadar olanlar, elbette kısmetim ve kaderimdi. Önce Şener’ci, sonra Gül’cü demeleri de, görünürdeki sebepti belki de. Sayın Abdüllatif Şener’in Ak partide olmasını istediğim bir süreçte, istifa etmesi benim için bir sürprizdi.
Bir süre sonra arkadaşların yanında; kendilerine “madem ki istifa ettiniz, sakın siyasi parti kurmayın, millet Reis’i seviyor” demiştim. 2008 Ağustos’unda, İskenderun’da yerel basına “ben yoluma devam ediyorum, Ak Parti üyesiyim” diye açıklamada bulunmuştum.
Yaklaşık 8.5 yıldır kendisiyle hiç konuşmadım. Ancak Sayın Abdullah Gül’e ve Sayın Abdüllatif Şener’e vefa borcum var, kendilerine saygı duyarım. 2007 yılında listeye giremediğimde, Hatay’da toplantılar yaparak, çalıştım. “Benim için önemli olan, gök kubbede hoş bir seda bırakmak” ve 1998’de Sayın Cumhurbaşkanımızın söyledikleri “bu şarkı burada bitmez” açıklamalarımı İskenderun’lularda, Hatay’lılar da unutmadılar. Her seçim döneminde bana sahip çıktılar. Ancak kısmet olmadı ve ben dik durmaya, bugüne kadar her seçimde çalışmaya devam ettim.
İnşallah yakında yine Hatay’da ilk günkü aşkla çalışmaya başlayacağım. Bu akşam da Keçiören’de, yine ilk günkü aşkla, toplantılarda konuşacağım. 16 Nisan’da, tabii ki “Evet”i anlatacağım. Aslında artık bu yol; bir dava ve liderime olan bağlılığımla devam ediyor. Çalışmak bizden, elbette takdir Allah(cc)’tandır. Tabii ki “Evet, Evet, Evet…”

Mehmet SOYDAN
22. Dönem Hatay Milletvekili