Gazete Güney

RENKLERLE İMTİHAN – Yılmaz AKPINAR Yazdı

Sebze Hali civarı Otoban Kavşağındaki köprünün altında çalışma bir türlü bitmiyor.
Üç ay oldu.
Yaptık bozduk, yine yaptık, yine bozduk! Ayakkabıcılar Çarşısında dükkanların üstü kaplama yapıldı, boyandı..
Rengarenk bir hava oluştu.
Canlı, açık ton renklerle sol cephedeki dükkanların üzeri boyandı.
Sağ cepheye geçince, simetrik bir hava katmak yerine, mat renkler tercih edildi.
Gittiler geldiler, ölçtüler, baktılar.. Sonra tekrar gittiler..
Hatta her boş zamanlarında gözeri havaya dikip yeniden incelediler..
Sonra şöyle bir karar aldılar; O renk cümbüşü racona ters olmalı ki, “Üzerinden mat renklerle bir sıra boya daha geçelim” demişler.
Neden?
Paramız mı bol?
Renklerin değişmesi gerektiğine kim karar verdi?
Yaptım, oldu demek bu kadar kolay mı?
Emekliye zam yapılırken, neden eller titriyor da, iş yap boza gelince kesenin ağzı açılıyor?
Sahil projesi gibi..
Orada tesislerin restorasyonu için milyonlarca lira harcandı, şimdi hepsi sökülüyor.
Mesela, sahildeki İskenderun Öğretmenevi inşaatına baktınız mı?
Binanın çıkmalarıyla, kaldırımın üzeri kapandı. Bildiğiniz yol daraldı.
Bu şekliyle itfaiyenin girmesi bile mümkün değil! Hadi gidin itiraz edin, hiçbir şey değişmeyecek.
Normal bir vatandaş olarak, imar bütünlüğünü bozacak bir yapı dikin, bakın ertesi gün neler oluyor?
Peki meclis üyeleri ne yapıyor?
Bugün ki meclis oturumunda denetim komisyonu üyelerini belirlediler. Cumhur ittifakı içinde yer alan meclis üyesi arkadaşlardan biri komisyona girmek için grup kararını deldi.
Hoş, başkan isim vermesine rağmen, kayıtsız kalarak, görmezden geldi. Gereği yapılacak mı?
Gerçi aklım ermez böyle şeylere;
Geçen bir arkadaş dedi ya, “Bunların yapacaklarına hayaliniz ermez, 40 fırın ekmek yemeniz lazım” diye..
Doğru demiş!
Renkler ve zevkler tartışılmaz!
Ama vatandaşın cebinden çıkıyorsa, her tonda tartışmaya hakkımız var! Devlet’in parası deniz değil!

21 B RAHATLIĞI..
21 B şu demek;
Kanunun 21’inci maddesinin (b) bendi ile ihale yapılabilmesinde; ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olay olarak değerlendirilmesinde, öngörülememe halinin idarenin iradesinden bağımsız olarak ortaya çıkması ve objektif kriterlere göre yerinde bulunması gerekir.
Yani;
4734 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (c) ve (f) bentleri çerçevesinde pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek ihalelerde ilan yapılması zorunlu olmayıp en az üç firmanın davet edilmesi gerekmektedir.
Davet edilen firmalardan sadece birinin teklif vermesi yeterlidir.
Bunu neden yazdım?
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara bir açıklamasında, “21/B pazarlık usulüyle, sadece özel olarak davet edilen firmaların katılabildiği milyarlarca liralık ihalelerin büyük çoğunluğu AKP ve Saray’a yakın şirketlere verilmeye devam edilmektedir” demişti.
Ama görüyoruz ki;
CHP’li belediyelerde durum aynı..
En azından biri hakkında iddia bu yönde! Yine 21 B üzerinden ihale bedeli 13 milyon lira olan bir parke işi 32 milyon liraya verilebiliyormuş?
EMR’E itaatsizlik sayarım bunu!
Nermin Vekilin de dediği gibi; “Prosedür ve standartların yok sayılarak, hızlı yapılanmaların yalnızca belgelerde yeterlilik aldığı bu sektör, kamu kaynaklarının servet transferi ile yandaşlara doğrudan ve usulsüzce aktarıldığı bir araç haline gelmesin!”
Haklı..
Peki CHP’li belediye yapınca 21 B’nin tanımı değişiyor mu?
Bir itirazınız, bir tepkiniz olacak mı?
Yanlış örnek emsal teşkil etmemli, öyle değil mi?

Yılmaz AKPINAR

Exit mobile version