Gazete Güney

ÖKKEŞ ELMASOĞLU’NU RAHAT BIRAKIN!

Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu iki dönemdir belediye başkanı..
Belediyenin öyle çok yüksek bir bütçesi yok. SGK borçlarıyla uğraşıyor.
Para gelirse de yatırımlara harcıyor.
Genç, beyefendi, dinamik ve çalışkan bir belediye başkanıdır. Öyle saray gibi binaları da yok. Mütevazı bir odada hizmet etmeye çalışıyor.
Halkla içiçe..
Son meclis oturumunda, SGK’ya borcun ödenmemesi halinde her ay ödenekten 3 milyon TL kesileceğini beyan ediyor.
Üç milyon liralık kesinti yüzünden endişeleniyor. Rahatsız oluyor, uykuları kaçıyor!
Cumhur ittifakı meclis üyeleri de mazallah, “Başkan Ökkeş Elmasoğlu’nun Erzin’i borç batağına düşürmesine izin vermeyeceğiz” diyerek, ateş püskürüyor.
Diyorlar ki;
“Kaynak oluşturmak dışında gerçekleşecek satış ve devir konularına karşıyız.”
Allah, Allah..
Hükümet, Erzin’i paraya mı boğuyor? AFAD, İskenderun’a 100 milyon lira, Büyükşehir’e 4 milyar lira gönderirken.. Sayın meclis üyeleri, “Neden Erzin’e para gelmiyor?” diye sordu mu?
Burası Afrika’nın vilayeti mi?
Erzin depremi yaşamadı mı?
Büyükşehir’in 4 milyar lira borcunu kapattılar.
Erzin’in, İskenderun’un veya bir başka ilçenin borcunu kapattıklarını duydunuz mu?
Tepkiniz oldu mu? Suçlu kim?
Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu mu?
İskenderun’da da satış yapılmak isteniyor, gerekçelerini de anlattılar.
Erzin, CHP’li belediye diye mi kıskaç altına almaya çalışıyorsunuz?
Hani deprem bölgeleri tasarruf tedbirlerinden muaftı..
Genelgeler, deprem bölgesine peş peşe gönderilirken, Erzin’in meclis üyeleri “Olamaz, yapamazsınız” diyebildi mi?
Ama iş lafa gelince, “Erzin Belediyesi borç batağında..”, öyle mi?
Hangi belediyenin borcu yok?
Maliyetler artıyor, gelirler azalıyor iken..
Emlak vergileri bile toplanamaz iken..
Neyi konuşuyorsunuz?
Erzin Belediyesi, 3 milyon lirayı dert ediyor. Ama kimse İstanbul’da Yıldız Sarayı’na harcanan parayı konuşmuyor.
Oraya para aktarılıyorsa, buraya da aktarılacak.
Ben bunu bilirim.
Bırakın da, belediyeler hizmet üretsin.
Bütçe derdi olmasın!

HAYIRLI İŞLER!
Bir şehir düşünün, depremi yaşıyor..
Yetmemiş, her gün taş ocaklarının yaşattığı patlamalarla güne uyanıyor.
Tozu, dumanıyla ciğerimize yükleniyorlar..
O da yetmiyor!
Taş kırma tesisi kurmak isteyenler..
Beton santrali dikmek için sevdalananlar, sırada bekliyor..
Yer, mekan gözetmiyorlar..
Canları nereyi istiyorlarsa, dalmak için hazır ve nazırlar!
Birbirlerini gıdıklıyorlar..
Keyifler gıcır!
TOKİ’nin işleri bunlara yağıyor..
Değirmenin suyu bunlara akıyor!
Hepsi ‘AİLE’cik olmuş.. Fırsatçılar şehrinde ‘SİNYAL’ yapıyorlar..
Etrafta orman mı var, konut mu var?
Kimsenin taktığı yok!
2B arazisi, hazine arazisi, bir izne bakıyor!
Yorulmayın beyler!
Şehrin içine girin, verin coşkuyu!

TOZ DUMANLA BU ŞEHİR İYİLEŞMEZ!
Modern Evler, Yarıkkaya mevkiinde göz gözü görmüyor!
Depremden bu yana bir buçuk sene geçti, yıkımlar bitmiyor..
Sağdan soldan.. Dağdan ovadan, hafriyat yağıyor şehre..
Afrika sıcakları da, nemle birleşiyor..
Fevkalade iyi hissediyoruz!
Sağlığımız yerinde, keyifler tavan yapmış durumda..
Bul karayı, al parayı..
Tozla dumanla dağla yarayı..
Şiir gibi ilerliyorlar mazallah!

Yılmaz AKPINAR

Exit mobile version