İskenderun Teknik Üniversitesi kurucu Rektörü Prof. Dr. Türkay DERELİ geçtiğimiz yıl misyonunu tamamlayarak, kendi isteğiyle Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesine (Cumhurbaşkanlığının uygun görüşleri ile) Rektör olarak gitmiştir.
10 Ağustos Salı günü sürpriz bir ziyaretle Prof. Dr. Türkay DERELİ rektörümü, Kalyoncu Üniversitesi kampüsünde ziyarette buldum. Sohbetin başında ve sonunda; onun için göz nuru olan, İskenderun Teknik Üniversitesinin gelişmelerini halen heyecanla izliyor olmasıydı.
Genelde vakıf üniversiteleri, büyük ve çok katlı şehir içinde binalar gurubundan oluşur.
Bende Kalyoncu Üniversitesine o (binalar topluluğu) ön yargımla gittim.
Ancak üniversitenin şehir dışında, büyük bir tepenin üzerine ve çok geniş bir alana devlet üniversiteleri görünümünde olduğunu gördüm.
Kalyoncu üniversitesine girdiğimde ise, botanik bahçesi gibi geniş yeşil alanlara ekimi tamamlanmış ve yetişmiş bahçeler gördüm. O gün gittiğimde Prof. Dr. Türkay Dereli hocamı makam odasında değil de, üniversite tanıtım çalıştayında;
Başta Prof. Mehmet Lütfi YOLA rektör yardımcısı hocamız olmak üzere, öğretim görevlileri, çalışanlar ve öğrencilerinin arasında buldum. Üniversiteyi tanımaya gelen yeni kayıt yaptıracak öğrenci ve ailelerine, üniversitenin bölümleri hakkında topyekûn öğrenci ve personel olarak anlatıyorlardı.
Rektör hocam pandemi nedeniyle başta kendi olmak üzere tüm çalışanlar ve öğrenciler hijyen kuralları gereği maskeli olunca da rektörümü bulmakta güçlük çekmiştim ki, onu her zamanki gibi yanı başımda buldum.
Tanıtım için kurulan masa sayısı 39 idi. Tam ortasında da rektör hocamın tanıtım ve misafir kabul etme masası bulunuyordu.
Sayın rektörümü İskenderun Teknik Üniversitesi’nde tanıdığım gibi Kalyoncu Üniversitesinde de aynı prensipler ve felsefe ile görevi başında, görev aşkıyla, görevini yaptığını gördüm:
Yerinde gör,
Yerinde incele,
Yerinde karar ver,
Koşulsuz insan sevgisi…
Kısaca KONTROLLÜ GÜVEN.
HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ KURUCUSU, Merhum Hasan KALYONCU ile Merhum Necmettin ERBAKAN’ın başbakanlığı döneminde Erbakan Hoca’nın verdiği bir yemekte tanıştırıldım.
O günlerde Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Merhum Üzeyir Garih’in “fikir babası” olduğunu Manavgat suyunun deniz tabanından yüzer geniş çaplı borularla Kıbrıs’a tatlı sutaşıma projesi vardı. Bu projeyi Merhum Üzeyir GARİH, İspanya seyahatinde (o yıllarda Üzeyir Bey İspanya fahri sanayi konsolosuydu) projeyi bana detaylı bir şekilde anlatmıştı. Daha sonraki günlerde Merhum Erbakan Hoca başbakan olmuştu ve o seyahate dahil olmuştum. O seyahate Merhum Hasan KALYONCU da dahil olmuştu. O günlerde Sivas Demir Çelik ve İskenderun demir çeliğin özelleştirilmesi gündemdeydi.
Uçak yolculuğu 12 saat gibi uzun sürmüştü. Merhum Hasan KALYONCU (müteait oluşumuz nedeniyle) ile Kıbrıs’a deniz içinden su taşıma projesi ve İskenderun demir çeliğin özelleştirilmesi gibi birçok konu hakkında sohbetlerimiz olmuştu.
Başbakan Erbakan Hocam dönüş yolculuğunda uçaktaki vip bölüme, beni ve Merhum Hasan KALYONCU’yu birlikte davet etti. Uçakta uzun süre üçlü sohbetlerimiz oldu. O görüşmede; Hasan KALYONCU Manavgat suyunun, Kıbrıs’a tatlı su taşıma projesini gündeme getirdi. Bende İsdemir özelleştirmesini gündeme getirdim.
Başbakan Erbakan da bu projeden haberim var, ancak Kıbrıs’a tatlı su götürülecekse, Kuzey Kıbrıs öncelikli olmak üzere, Kıbrıs’ın geneline (Rum bölgesine) dağıtım olacak şekilde olmasını uygun görürüm. Kıbrıs’ın genelini (tamamını) tatlı suya doyurmadan, İsrail’e su gönderilmesini kabul etme demişti.
Toplantı sonrası başbakanın makamından ayrıldıktan sonra Hasan KALYONCU ve ben; başbakanın yaklaşımı ne denli haklı (İsrail’e su götürülmesine karşı oluşu) ve (Kıbrıs’ın tamamına su verilmesi) adaletli bir düşünce demiştik.
Merhum Hasan KAYONCU’nun o yıllarda Anadolu’ya bir vakıf üniversitesi kurma hayali hep vardı. O, bu vakıf üniversitesi kurma hayalini gerçekleştirme toplantısında Hakkın rahmetine kavuştuğunu duyduğumda çok etkilendim ve duygulanmıştım.
“O“ nu her zaman gıptayla ve taktirle izlemekteydim.
RECEP EKİNCİ – 11 Ağustos 2021 Çarşamba
