Dünyada en sık görülen kanser türlerinden olan kolon kanseriyle ilgili önemli bilgiler paylaşan İskenderun Palmiye Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şerif Yılmaz, kolon kanserinde erken tanının önemine dikkat çekerek, 45 yaş sonrası tüm bireylerin kolonoskopi yaptırması gerektiğini ifade etti.
Yaşam süresi boyunca her 50 kişiden birinde kolorektal kanser oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Yılmaz, “Kolon, diğer adıyla kalın barsak, yaklaşık iki metre uzunluğunda olup, sindirim sisteminin ince barsaktan sonra gelen kısmıdır. Kalın barsak kanseri, diğer adıyla ‘kolorektal kanser’, kalın barsak ve rektum bölgesini tutan kanseri kapsar. Dünyada sık rastlanan kanser tiplerinden olup, ölüme yol açan kanserler arasında üst sıralarda yer almaktadır. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kolon kanseri, bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından üçüncü sırada yer alır. Kalın barsak kanseri, her yaşta görülmesine karşın, hastaların yüzde 90’ından fazlası kırk yaş ve üzerindedir. Bu yaştan itibaren, her on yılda risk yaklaşık iki katına çıkar. Yaşam süresi boyunca her 50 kişiden birinde kolorektal kanser oluşmaktadır. Bu sıklık, kanseri erken saptamada tüm dünyada uygulanan kanser tarama programlarını haklı çıkarmaktadır” dedi.
GENETİK YATKINLIK ÖNEMLİ
Kolon kanserinde kalıtsal etkenlerin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şerif Yılmaz, “Daha önceden meme ve yumurtalık kanserini geçirmiş kişilerde ve ailelerinde, kolon kanseri sıklığı daha fazladır. Beslenme, kolon kanserinde önemli bir yere sahiptir. Aşırı yağlı ve hayvansal ürünler kanser ihtimalini arttırır. Ayrıca bazı kimyasal maddeler, kanser nedenleri arasındadır. Sanayi işçilerinde, bazı fabrikalarda çalışanlarda kolon kanseri görülmesi, kimyasal maddelerin etkisini ortaya koymaktadır. Kolon kanseri çoğunlukla kalın barsakta meydana gelen poliplerden meydana gelir. Ailesinde kalın barsak kanseri veya kalın barsak polipi bulunanlar ve ülseratif kolit hastalığı olanlarda risk artar” dedi.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Kolon kanserinin belirtilerinden söz eden Prof. Dr. Şerif Yılmaz, “Kolon kanserinde en sık; makattan gelen kanama ve dışkılama alışkanlıklarının değişmesi, karında kitle hissi, dışkıda kanama, dışkının incelmesi, kansızlık, karın ağrısı, aşırı gaz sancıları, bulantı ve kusma atakları, kilo kaybı belirtileri vardır. Polipler ve kanserin erken aşamaları, genellikle belirti vermezler. Bu yüzden 45 yaşından itibaren mutlaka alt sindirim sistemi endoskopisi ve dışkıda gizli kan testi yapılmalıdır. Rektal muayene, yani makattan parmakla yapılan muayene ile kalın barsak polipleri ve tümörü için ipucu yakalanabilir. Kolonoskopi/ Sigmoidoskopi uygulamasında, özel alet ile makattan rektum bölgesine girilir ve ışık kaynağı yardımıyla bölge ayrıntılı olarak incelenir. Dışkıda gizli kan testi, belirti vermeyen ve sinsice kanama yapan poliplerin veya tümörlerin tanınmasında kullanılır” açıklamasında bulundu.
‘ERKEN TANI HAYAT KURTARIR’
Erken tanı yöntemleri hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Şerif Yılmaz, “Her yıl dışkıda gizli kan araştırması, beş yılda bir rektal muayene ve rektosigmoidoskopi; her 10 yılda bir rektal muayene ve tam kolonoskopi; her 5-10 yılda bir çift kontrastlı baryumlu kolon grafisi ve rektal muayene erken tanı yöntemlerindendir. Erken dönemde tanı konulan kolorektal kanserlerde, iyileşme oranı yüksektir. İyi huylu poliplerin, yani et parçalarının zamanla kanserleşmesiyle oluşan kalın barsak kanserinin önlenmesi için, poliplerin endoskopik veya cerrahi yöntemlerle çıkarılması gerekmektedir. Kalın barsak kanseri, cerrahi yöntemle tedavi edilir. Kanserin evresine göre kemoterapi veya radyoterapi uygulanabilir” dedi.
‘KOLON KANSERİNDEN KORUNABİLİRSİNİZ’
Kolon kanserinden korunmada, lifli gıdalarla ile beslenmenin etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Şerif Yılmaz, “Bol miktarda lifli besinlerin tercih edilmesi, kolon kanseri görülme sıklığını azaltmaktadır. Çünkü bu maddeler ile barsak hareketleri artmakta, kanserojen maddelerin barsaktaki yoğunluğunu azaltmakta ve atılmaları kolaylaşmaktadır. Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırdığından, bu besinlerin az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır. Kolon kanserinden korunmanın bir diğer yolu ise düzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri hastalığı önlemek veya erken tanı koymak için gereklidir. Özellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin yaptırması gerekir. Bunların dışında egzersiz yapmak, kilo kontrolünü sağlamak, sebze-meyvelere yönelmek, yeşil çay tüketmek barsak düzenini sağladığından dolayı koruyucu olabilmektedir” açıklamasında bulundu.