İnsanoğlu Dünyaya, Dünyadaki tüm canlılara faydalı olmak için gelir. Bazıları faydalı kitaplar yazarak eserler bırakır, bazıları insanlığın toplumun faydalanabileceği insanlar (evlatlar) yetiştirir. Bazıları fabrikalar kurar, insanlara iş imkanı sunarak aile geçimini sağlamalarına vesile olurlar. Bazıları yeni keşif ve icatlar yaparak insanlığın yaşamını kolaylaştırırlar.
Bunların içinde meşakkatli ve zor olan faydalı (evlat) insanlar yetiştirmektir. Merhum Nesim SAÇAN dostumuz meşakkatli yol olan bir evlat yetiştirmek ve fabrika kurmayı seçti.
Temennim o dur ki merhum Nesim SAÇAN’ın yetiştirdiği oğlu Cemal SAÇAN, babasının topluma karşı sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesi, kurmuş olduğu fabrikaların üretime devam etmesini sağlayabilmesi, özellikle merhum Nesim SAÇAN’ın KARATAŞ’TA sevilen, sayılan, güvenini sürdürebilmesi, merhum Nesim SAÇAN İskenderun ve bölgede sevilen güvenilen ciddi bir iş adamlığı yanı sıra, KARATAŞ esnaf ve balıkçıların güven ve saygıları ile hak ettiği yücelikde anlatılmaktaydı. Onu devam ettirme azmini oğlu Cemal SAÇAN da görebilmekteyim.
Merhum Nesim SAÇAN hayatı boyunca çok cefa çekmiş, bir o kadar da acılar görmüş. Bu cefa ve acılarla güçlü kişiliği ve onurlu duruş ile her zaman zayiatsız atlatarak, güçlenerek çıkmış, bir dostumuz; çok sevdiği damadının vefatı, torununu kaybetmenin acısı dinmeden eşini kaybetmiş o acılarını yüreğine görmüşken, yakın dostundan hileli iflaslar yaşamış. Bunca acı ve ızdıraplarla baş etmiş ve hayatı doya doya yaşamak ve huzura ermişken hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Rahmetli Nesim SAÇAN’ın mezarı başında imam sordu;
Rahmetli Nesim SAÇAN’ı nasıl bilirdiniz?
Ben Nesim SAÇAN’ı iyi bilen ve tanıyanlardanım.
Koşulsuz insan sevgisini onda gördüm.
Hem ciddi hem de sempatik biriydi.
Topluma ve çevresine yaptığı iyilikleri karşılıksız ve göstermemeye (gizlemeye) özen gösterirdi.
Demokratik bir baba ve iyi bir dedeydi.
İskenderun, İskenderun körfez ve Karataş sevdalısı biriydi.
Merhametli ve adaletliydi.
Hırslarını frenleyen, aklını önde tutan biriydi.
Az ve öz konuşan çokça dinleyen bir yapısı vardı.
Çok kişinin cesaret edemediği zoru başarmayı seven biriydi.
Merhum Nesim SAÇAN’ı 1986 yılında tanıdım.
SON SÖZ:
Baba hangi meziyetle şöhret olmuşsa, çocuklarda o meziyete meyleder.
Ölüm, ölen için sevinç, kalanlar için ağıt olmalı.
Rahmetli Nesim SAÇAN vefatından bir gün önce beni aradı ve yılbaşımı kutladı.
Bende hayrola yılbaşına daha bir hafta var dedim.
O da yarın Beyrut’a gideceğim, yılbaşından sonra döneceğim. Yılbaşından sonra döndüğüm de, KARATAŞ’A gelirim orada görüşür sohbet ederiz demişti…!!!