İzmirliler, her kısıtlamadan sonra sahile akın ederken, Büyükşehir Belediyesi tarafından çimler üzerine çizilen çemberlerde sosyal mesafe kuralına uyarak, kordonun tadını çıkarıyor. Hatta, sahilden balık bile avlıyorlar!
İzmir yapıyor da, biz neyi bekliyoruz?
Buradaki korona tedbiriyse, oradaki ne?
İskenderun’da sahilde oturmayı yasaklamak yerine, benzer bir uygulama yapılamaz mı?
Çember içerisinde de olsa, kordon sefasına razıyız!
ŞAŞIRMIYORUZ!
Karaağaç Mahallesi, 1 Mayıs caddesi üzerindeki çocuk parkı içine, bir günde 35 bin voltluk trafo sessiz sedasız yerleştirildi!
Şaşırıyor muyuz? Hayır!
Google’dan ‘çocuk parklarına trafo’ diye yazdım, 213 bin sonuç çıktı!
Tepki gösterenler, eylem yapanlar, meclise taşıyanlar, önerge verenler, endişe edenlerle dolu bir haykırış!
Sadece Karaağaç’ın değil, tüm Türkiye’nin sorunu!
Trafoları yerleştirmek için en basit, en kolay, en zahmetsiz yer çocuk parkları..
Ne bekliyorduk ki zaten..
Biri yapınca, herkes yapıyor!
Hangimiz; çocuklarımızı, torunlarımızı ‘ölüm tehlikesi’ yazan bir çocuk parkına oyun oynasın diye götürmek ister ki?!
Bu yetkiyi kim veriyor? Belediyeler!
Başka yer yokmuş gibi, parkları ‘elektrik dağıtım’ panosuna çeviriyorlar!
Engellemek yerine, yeni çocuk parklarını elektrik dağıtım şirketlerinin hizmetine sunuyorlar..
Bu kadar basit!
ATOM MU PARÇALIYORUZ?!
Seyahat İzin Belgesi almak inanın atomu parçalamaktan daha zor!
Hele 199 diye bir telefon veriyorlar, sürekli meşgul..
Geriye ‘e devlet’e başvurmak kalıyor. Onun için de şifren olacak, PTT’ye gideceksin, bilgisayarın olacak, telefonun olacak, internetin olacak, sisteme gireceksin..
Bu imkanları kullanabilecek olan var, olmayan da..
Olan da, sisteme takılıyor!
Hadi uzak mesafeyi geçtim..
65 yaş üstü büyüklerimiz ve 20 yaş altı gençlerimiz, şurada 20 dakikalık mesafeyle yazlığa/yaylaya çıkacak, prosedür gereği, sistemin içinde boğuluyorlar..
Bırakın da nefes alsınlar!
Bu konuda yetkili kurumlara sesleniyorum;
İnanın, izin mevzusunu esnetmek, sağlığa da yararlı!
Yılmaz AKPINAR
Güney Gazetesi