Gazete Güney

ORGAN BAĞIŞI CANDAN CANA GİDEN EN BÜYÜK SADAKADIR!


İskenderun’da geçtiğimiz günlerde kuruluşunu tamamlayan Organ Nakli ve Kanser Yardımlaşma Derneği (ORKAN), yüzyılın en önemli konularından, sosyal ve inanç sorunlarından biri olan ‘Organ Bağışının Önemi ve Organ Bağışına Farkındalık’ semineri düzenledi.

Seminerin sonunda Sanatçı Habib Gök, katılımcılara konser vererek söylediği şarkılarla farkındalık yaratılmasına katkı sundu. Habib Gök, Hayat Bayram Olsa şarkısını ORKAN Derneği kurucu yönetim kuruluyla birlikte söyledi. Programın sonunda seminere katkı sunanlara plaketleri verildi.

ORKAN Derneği Başkanı Sonay Alkan, katılım gösteren herkese teşekkür ederken, faaliyet alanları konusunda bilgiler verdi ve elde edilecek tüm geliri ilk etapta Arsuz Gözcüler Mahallesi’nde kanser teşhisi konulan Masal’ın tedavisi için harcayacaklarını söyledi.

ORGAN BAĞIŞI HAYAT KURTARIR
Arsuz Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven de yaptığı konuşmada, insani değerlerin her şeyin üzerinde olması gerektiğine vurgu yaparak, ORKAN Derneği’nin kurulmasında katkı veren ve bu sürece katkı sunan herkesin insani değerleri en yüksek kişiler olduğuna dikkat çekerek teşekkür etti.Her organ bağışının kurtarılan bir hayat olduğuna vurgu yapan Başkan Dr. Asaf Güven, ölümle yok olacak bir beden yerine bir başka bedende yaşamasının büyük bir insani değer olduğunun altını çizdi.

ORGAN BAĞIŞI İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA AKILLARA GELİYOR
Özel Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü Ersan Zengin Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Koray Sadık Acarlı, 30 yıldır salonlarda verdiği onlarca seminere rağmen bir arpa yolu mesafe katedemediklerini üzülerek ifade etti.

İnsanların organ bağışının önemini bir yakınının organa ihtiyaç duyduğunda hissettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koray Sadık Acarlı, “Bu konu bilimin işi değil, sizin işiniz. Bilimin işi sizi sağlığınıza kavuşturmak. Siz organ bağışında bulunarak bilime katkı sunmalısınız, hayat kurtarmalısınız” dedi. Yeterince organ bağışının olmamasının büyük bir sosyal sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Koray Sadık Acarlı, Kur’an-ı Kerim bir ayetle organ bağışına atfen iki örnek vererek, “Maide Süresi 2. Ayet derki, İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız. Maide Süresi 32. Ayet de derki, kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır” ayetlerini hatırlattı.

ORGAN BAĞIŞI BÜYÜK BİR İNSANİ SORUMLULUKTUR!
İskenderun İlçe Müftüsü Osman Şekerci yaptığı konuşmada, organ bağışında dinen bir engel olmadığı gibi, organ bağışına engel olanları da bağnazlık ve yobazlıkla suçladı. İlçe Müftüsü Osman Şekerci’nin organ bağışının önemine ve kutsiyetine dikkat çektiği konuşmada söyledikleri tüm insanlığa ve İslam alemine de mesaj niteliğinde ve oldukça da kıymetliydi.
Osman Şekerci konuşmasının en önemli bölümünde şu sözlere yer verdi: “Ölüyor kişi, ölümden sonra diriliş var, dirilirken dünyada bıraktığı organlardan dolayı nasıl dirilecek? Hesabını soracak mı Allah, nasıl hesap verecek? Gibi yobazların uydurması bir anlayış var. 40 senedir ben Kur-an’ı Kerim’in içerisindeyim, tefsirin, hadisin içerisindeyim. Ahirette yeniden yaratılış olacak, ahiretteki beden ve yaradılış dünyadaki gibi olmayacak. Organ bağışı ve bir kimsenin hayatını yeniden kazanmasına vesile olmaktır. Organ Bağışı Candan Cana Giden En Büyük Sadakadır!”

KURBAN OLMAK YERİNE İNSAN OLMAYA ÇALIŞALIM!
Katolik Kilisesi Episkopos Danışmanı Can Sadredin, İncil’den örnekler vererek, “Arkadaşları için canını veren, bundan daha büyük sevgi yok. Can vermek, şu ya da bu cemaatten değil, yaradılış olarak hepimiz kardeşiz. Hangi dine veya ırka mensubiyet önemli değil, hepimiz insanız ve insan olarak yaşamamız gerekiyor. Kilisede de organ bağışı tartışmaları 1950’de başladı. Bu konu üzerine farklı Papalar konuştular. Çünkü bir Papaz, iki organını iki gence bağışlıyor ve ilk tartışma orda başlıyor. Son olarak Papa Francis, Tıp çok ilerledi ama biz işbirliği yapmazsak, organ bağışında bulunmazsak bunun kimseye faydası yok” diyerek önemli konulara değindi.

Katolik Kilisesi Episkopos Danışmanı Can Sadredin, konuşmasının devamında, Merhamet sözcüğünün anlamlarını bir şekilde ifade ederek şöyle dedi: “Merhamet kelimesi ne demek? Merhamet kelimesinin kökü R-H ve M’dir. Merhamet, rahmet, merhem, rahman ve rahim geliyor. RHM, Rahim. Allah bize merhamet etsin, bizi yeniden yaratsın. Bu önemlidir. Sana kurban olurum deriz. Bir olay olduğu zaman, doktor bey ben varım, beni bu masaya O’nu diğer masaya koy. Benden al O’na ver. Kurban olmak yerine insan olmaya çalışalım” diyerek konuşmasıyla bir uyanış ve farkındalığın oluşmasına büyük katkı sundu.
Haber: Yılmaz AKPINAR

Exit mobile version