Geçmiş dönem Belediye Başkanı Seyfi Dingil ile HBB Başkanı Lütfü Savaş’ın yıldızları hiç barışmamıştı.
Hep birbirlerine yüklenir, birbirlerinin yanlışları üzerinden yürürlerdi.
Zira bu sebeple, bir çok hizmette patinaj çektik.
Şimdi Seyfi Dingil yok.
Ama ta Yusuf Civelek döneminden bu yana gelen imar planı yanlışlarına bir yenisi daha ekleniyor.
Biliyorsunuz ki, imar planı kırmızı kart yedi, İskenderun’da inşaat yapılamıyor.
Neden? Çünkü eksiklikler, hukuka aykırılıklar yığınca!
Mahkeme ‘şak’ diye iptal etti.
Şimdi, Büyükşehirin yaptığı imar planında aynı aykırılıklar devam ediyor. İlginç olansa, HBB Başkanı Lütfü Savaş savunmasında, sürekli eleştirdiği Seyfi Dingil’e omuz veriyor.
Ne diyor:
“Tüm yaptığımız planları o zamanki İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Bey ile paylaştık. O zaman söz söylemeyenlerin şimdi de söylemeye hakkı yok. Biz hiçbir şeyi gizli saklı yapmadık. Ben İskenderun’a yeşil alan konusunda yanlış yapsam İskenderun Belediyesi’nin Meclis üyeleri buna hayır derdi. Bu herkese anlatılan mecliste ortak kararla çıkan bir şey. Ben doğru işler yaptığım ve hiçbir ayrım yapmadığım için seçimde farklı görüşlere sahip vatandaşlardan oy aldığıma inanıyorum. Kimse Hatay’ın önünü kapatmasın zaten Hatay 8 yıldır mağdur olmuş, bu mağduriyete bir de kendi seçtiği insanlar tarafından uğratılmasın.”
Bir; Seyfi Dingil yaptığı yanlışlar yüzünden zaten yok.
İki; Madem İskenderun’da meclis üyelerinin ‘evet’ dediği planı doğru bulduğunu iddia ediyorsunuz, o halde meclis üyelerinin HBB’de yığınca ‘hayır’ dedikleri görüşler ne olacak? O zaman haklı mıydılar?
Üç; mağduriyetten kastınız nedir? SİT alanlarını, yeşil alanları açıp, birilerine rant kazandırmak ne zamandan mağduriyet teşkil ediyor?
Dört; İskenderun Kalesi olarak anılan AVM civarındaki alan ve daha birçok yeri ticari artı konut alanına çevirmek, imar planı mevzuatlarına uyar mı?
Vatandaşın hakkını hukukunu korumak, nefes aldığımız alanlara sahiplenmek varken, yanlışa yanlış üzerinden gitmek, İskenderun’a ne kazandırır?
Bunun adı, Hatay’ın önünü açmak ise.. Devam edin!
Ne de olsa, bir mahkeme kararına bakar!
O zaman ne olacak?
