Bir okul düşünün..
Sıvı ve katı sabun, deterjan, cam sil, çamaşır suyu, iç ve dış cephe boyası başta olmak üzere 15 farklı kalemde üretim yapıyor.
Üstelik, 70 metrekarelik bodrum katında üretilen boya ve temizlik ürünlerinin satışıyla ilk yılda 470 bin liralık ciroya ulaşıyor.
Ve o okul; elde edilen kazançla okulun öğrencilerinden ihtiyaç sahibi 224 gence de destek sağlıyor. Ayrıca, birçok temizlik ürününü cami ve ihtiyaç sahibi ailelere ücretsiz dağıtılıyor.
Tek kelimiyle muhteşem bir iş çıkarıyorlar!
Antakya Şehit Ahmet Benli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne helal olsun!
Kimya Teknolojisi Bölümü öğretmenlerinin yüreğine sağlık!‘Benli’ markasıyla satışa sunulan ürünlerin Türkiye çapında bir markaya dönüşmesini diliyorum.
Üretken, çalışkan bir gençliğin ekonomiye kattığı her değerin başımızın üzerinde yeri var!
Bunları neden yazıyorum?
Çünkü okullarımızla birlikte üretmeliyiz..
Çünkü belediyelerimizle birlikte katkı sunmalıyız..
Hep Devlet’ten istemek olmaz, artık kendi ayağımız üzerinde durmalıyız!
Karşımızda bir örnek daha var..
PAYAStem!
Teknolojik gelişmelerin tümünü bir sistem aracılığıyla ürüne dönüştürüyor.
Katma değerli ürünlere yoğunlaşan bir eğitim yuvası var.
Yakında Teknopark’ın kurulmasıyla birlikte İskenderun Teknik Üniversitesi de teknolojik gelişmelere ışık tutabilecek, belediyelerle iş birliği yapabilecek.
Belediye demişken;
Tunceli’nin Ovacık İlçesi Belediye Başkanı iken, il merkezinden aday olup kazanan Türkiye Komünist Partili Fatih Mehmet Maçoğlu’nun yaptığı hizmetler de ortada..
Köylülerle birlikte devlet hazinesine ait 650 dönüm araziye nohut, fasulye mercimek ve patates ekiyor.
Elde edilen gelirle de ilçedeki yoksul ailelere yardım ediyor.
Maçoğlu önderliğinde Ovacık’ta başlayan tarımsal kalkınmaya son yıllarda bal üretimi de eklendi. Üretim kooperatifleşmeye dönüştü.
İskenderun’da neden olmasın?
Arsuz, bu modeli neden örnek almasın?
Belediyelerin bütçesine vurgu yapıyoruz, ama mevcut rakamı yukarıya çekecek bir hamlemiz yoksa, neye yarar?
İskenderun’un bir markası olmalı..
İskenderun Belediyesi de bundan böyle üretkenliği bir modele dönüştürmeli, fabrika ayarında üretime geçmelidir!
Bu şekilde hem maliyet düşer hem de ihale başvurusu olmadan vakit kaybını önler.
Bu şekilde kazanan İskenderun olur!
HADDİNİ BİLDİRİN!
CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın şakayla kullandığı “Oy varsa hizmet var” sözünü allandıra bullandıra seçim malzemesi olarak kullananlar..
Samsun’un 19 Mayıs ilçesinde AK Parti’den Belediye Başkanı seçilen Osman Topaloğlu’na söyleyecek iki lafı var mıdır?
Hiç kimse vazgeçilmez değildir!
Sırf 4-5 mahalleden istediği oyu alamadı diye bir belediye başkanının kalkıp da “Bundan sonra oyu veren önce hizmeti alacak. Diğerleri en sonunda alacak’ demesi ayrımcılığın daniskasıdır!Bu tehdit diline en çok AK Parti ağzının payını vermelidir.
Demeliler ki;
“Herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Demokrasinin gereği herkes istediği partiye oy verebilir. Çabuk özür dile!”
Halkın iradesine gölge düşürecek, hiçbir kuraldışı harekete asla ve kata izin vermeyeceğiz, demeliler!