Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlarının istifasını istemesinde sadece metal yorgunluğunun etkisi yok. Zaten metal yorgunluğu bir açıdan, üretmeyen, denetlemeyen, çözüm ortaya koyamayan, büyük düşünmeyen, şikayet edip ‘benden bu kadar’ diyenleri de kapsıyordu.
Peki işini yanlış, eksik yapana doğruları anlatmaya çalıştığınızda yerel idareci gereğini yapamıyorsa, vatandaş ne yapar?
Eğer belediyenin öncelikli görevleri arasında yer alan hizmetten faydalanamıyorsa, ya Başbakanlık İletişim Merkezi(BİMER)’e ya da Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi(CİMER)’e şikayet eder.
Hani ‘Şikayet ediyorsak da ne oluyor?’ diyordunuz ya..
Meğer o şikayetler de, belediye başkanlarının kara listeye alınmasında büyük etken oluşturuyor.
Zaten, İstanbul ve Ankara bu şikayetlerin hedefindeydi.
Bir de Sayıştay raporlarına yansıyan rakamlar da vardı.
Bu sebeple, Kadir Topbaş istifa etti, Melih Gökçek de cumartesi günü istifa edeceğini duyurdu.
İskenderun ile alakalı da çok sayıda şikayet olduğunu biliyoruz.
Zira, AK Parti’den geçmiş dönem bir ilçe başkanımızın Ankara’ya birçok dosya sunduğunu o vakit sağır sultan duymuştu. Üzerine İskenderun Belediyesi’ne yönelik, özellikle doğrudan teminleri içeren şikayetler de dinmedi. CİMER ve BİMER’e abone olduk neredeyse..
Üzerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunda İskenderun’un ‘hayır’ tercihinde bulunması sanırım bardağı taşırdı..
Bunları biz biliyor iken, Ankara’nın duymaması mümkün mü?
Ankara demişken;
Dün, AK Parti’nin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Referandumda ‘hayır’ çıkan ilçelerde değişiklik olabileceği yönündeki iddialara karşı, ilçe belediyelerine şu sinyali verdi;
“- Bunların hepsi gelişmelere göre atılacak adımlardır. Şu anda öyle bir şey yok, ama olmaz diye bir şey de yok. Bütün mesele başarıya kilitlenmektir, başarı için ne gerekiyorsa yaparız.”
Daha açık nasıl söylenir ki?
Beştepe’nin harekete geçmesi, ilçelerde depremlerin habercesi..
2019’daki seçimler öncesinde, CİMER ve BİMER ile belediyelerin ve teşkilatların performansını takip ederek değişim süreci için düğmeye bastı.
Özellikle, 16 Nisan referandumunun ardından kurduğu ekiple halktan gelen şikayetleri değerlendirmeye başladı. “Belediye başkanlarının icraatları ne durumda, performansı yeterli mi veya verilen hangi sözü yerine getirdi?” diye bakıyorlar..
Bakalım, İskenderun Belediyesi’nin karnesi ne durumda?
İstifa mı, devam mı?
YURT NE ZAMAN BİTİYOR?
İskenderun Teknik Üniversitesi(İSTE)’nin civarında bir yurt yapılıyor..
Sanırım bin 500 kişilik..
Eğer tamamlanırsa, üniversiteli gençlerimizin barınma sorunu büyük ölçüde tamamlanmış olacak.
Güzel ve yerinde bir çalışma..
Ama şöyle bir durum var; bir türlü bitmiyor nedense..
İSTE, bu yıl kampüsün içinde birçok inşaata başladı, neredeyse bitirmek üzere..
Ama Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurt projesi kaplumbağa hızıyla ilerliyor.
Benim bildiğim 5 yıla yakın bir zaman geçti.
Yine, müteahhidin biri gidiyor, biri geliyor..
Artık bitse de, gençlerimiz barınma açısından rahat bir nefes alsa, diyorum..