Gazete Güney

ÇOLAKOĞLU, ’KORKU TÜNELİNDE YOL ALMAYALIM’


Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili aday adaylarından Dr. Ender Çolakoğlu, İskenderun Mega Radyo’da katıldığı “Semir Yazıcı ile Panorama” söyleşi programında referandum sürecini ve siyaset gündemini değerlendirdi.
Çolakoğlu, Denetimsiz, Kontrolsüz, Frensiz Yönetim şeklinin demokrasiyle bağdaşmadığını bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik kazanımlarını yok sayan, rejimi değiştirmeyi hedefleyen bu referandum’da Hayır diyeceklerini açıkladı.
“Türkiye’nin içinde bulunduğu iç ve dış tehditlerin, kaosun, vatandaşın önceliklerinin ve huzurunun göz ardı edilerek yangından mal kaçırırcasına rejimi değiştirmeye, parlamentoyu yetkisiz ve etkisiz hale getirmeye, sistemde muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik bu referandum sürecinin adeta dayatılmak istenmesi ülkeye ve demokrasiye zarar veriyor” diyen Dr. Çolakoğlu; “İçte terör, çevremizde ateş çemberi tehditlerinin yanı sıra ekonomideki geriye gidiş sinyallerinin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Vatandaşın önceliğinde iş, aş, geçim ve huzura dair umutlarından yana endişeleri var. Oysa iktidardakiler bu durumda bile tüm bu öncelikler ve sorunlar dururken tek adama tüm yetkileri vererek geleceğini teslim eden, Parlamentoyu etkisizleştiren, yargıyı ve diğer tüm erkleri kendinde toplayan, muhalefeti, denetimi devre dışı bırakan, demokrasiye ağır yaralar verecek bir taslakla başkanlık rejimini tesis etmeye çalışıyorlar. Bu Anayasa ile, benzetmek gerekirse önümüze getirilen sistemde ülkemiz aşırı süratle yol almaya çalışan ve freni olmayan bir kamyon gibi belirsizliklerle dolu bir korku tünelinde yol alacak” dedi.
“Sandık, muhalefet, parlamento ve kuvvetler ayrılığı ilkesi Demokrasi’nin olmazsa olmazlarıdır” diyen Ender Çolakoğlu; “Ulusal Kurtuluş mücadelesinin ardından zor şartlarda ülkenin bağımsızlığını kazanarak 1920’de yetkiyi saraydan alan, yüce Türk Ulusunun temsilcilerinden oluşan TBMM, “Hakimiyet Kayıtsız şartsız Milletindir” dedi ve 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Demokratik, Parlamenter, Laik, Sosyal Hukuk Devleti’ni yeniden inşa eden ve muasır medeniyet hedefleriyle ileri demokrasiyi içselleştiren bu parlamento bir süre sonra o günün koşullarıyla halkına güvenerek ve yetkiyi ‘Kayıtsız, Şartsız Milletine’ vererek tarihinde Dünya’ya örnek bir demokrasi dersi vermiştir. Oysa bugün tam tersi yapılarak yasama yetkisi, yürütme yetkisi, yargı yetkisi ve diğer tüm yetkiler dolaylı da olsa bir tek kişiye devredilmek isteniyor. Bu anlamda hangi görüşte olurlarsa olsunlar, hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar halkımızın bu bilinç ve sorumluluk anlayışıyla tercihini yapmasında yarar var. Bu bir parti seçimi değildir. Sandığa gidecek vatandaşlarımız bilmelidir ki; bu referandum, Türkiye Cumhuriyetinin 95 yıllık geleneği olan parlamenter demokratik sistemi değiştirmeye yönelik bir rejim değişikliği oylamasıdır. Bizler bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin ve çocuklarımızın geleceği için Hayır diyoruz ve inanıyorum ki; Milletimiz, Cumhuriyetimizin değerlerine, kazanımlarına ve demokrasiye sahip çıkacak, sandıkta ‘Hayır’ diyecektir” dedi. Haber: Mustafa TOPAL

Exit mobile version