Son yıllarda yassı çelik alanında yerli ürün oranını yükseltmek adına yapılan yeni yatırımlara karşın bu alanda sürekli artan ithalat yerli firmaları rekabette zorluyor.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin (TÇÜD) verilerinden derlenen bilgilere göre, toplam rulo halinde sıcak haddelenmiş sac ithalatı 2011-2015 döneminde yüzde 48 artarak 4 milyon 657 bin tona yükseldi. Rusya 2015 sonu itibarıyla en fazla ithalat yapılan ülke olurken, bu ülkeden gerçekleştirilen dış alım 5 yılda yüzde 66 artarak 1 milyon 501 bin tona çıktı. Bu dönemde en önemli artış ise Çin’den yapılan ithalatta gözlendi. Bu ülkeden 2011 yılında sıcak haddelenmiş sac ithalatı yapılmazken 2015’te yapılan ithalat miktarı 520 bin ton oldu. Böylece Çin, Türkiye’nin en fazla ürün ithalatı yaptığı üçüncü ülke konumuna geldi. İthalatta ön plana çıkan ülkelerden Ukrayna’dan ise 2015’te 433 bin ton civarında ürün satın alındı. Bu ülkeden yapılan ithalat 5 yılda yüzde 30 azalmasına karşın Ukrayna, 2015 sonu itibarıyla en fazla ithalat yapılan dördüncü ülke konumuna geldi.
‘SORUŞTURMA TALEBİNİN SONUCU BEKLENİYOR’
Sıcak haddelenmiş sac ithalatında yaşanan artış, bu alanda yapılan yerli yatırımları olumsuz etkilerken firmalar söz konusu ürün ithalatına karşı önlem alınmasını istiyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin önde gelen çelik üreticileri arasında yer alan Çolakoğlu Metalurji, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları, Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi, İskenderun Demir ve Çelik ile Tosçelik Profil ve Sac Endüstrisi firmaları, Çin, Rusya ve Ukrayna’dan yapılan ithalata yönelik yaklaşık 6 ay önce yaptıkları damping ve telafi edici vergi soruşturması talebinin sonuçlanmasını bekliyor.
’HAKSIZ REKABETTEN ZARAR GÖRÜYORUZ’
TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, dünyadaki kapasite ve arz fazlalılığının sonucunda büyüyen dampingli ihracatın yarattığı tahribatın çelik sektörünün göstergelerini olumsuz yönde etkileyeme devam ettiğini söyledi. Son yıllarda çelik ithalatındaki hızlı yükselişin 15 yıl aranın ardından Türkiye’nin net ithalatçı pozisyonuna gelmesine neden olduğunu anlatan Yayan, “Artan dampingli, devlet destekli ve kalitesiz çelik ithalatı, Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatını baskı altında tutarken, karşı karşıya kaldığı haksız rekabetten zarar görmesine neden olmaktadır” dedi. Türkiye’nin, piyasasını korumakta geç kalmasının dünyada kendine pazar bulmakta zorlanan dampingli ürünlerin Türkiye’ye yönelmesi sonucunu doğurduğunu belirten Yayan, dampingli ve devlet destekli çelik ithalatına kapatılan her pazarın, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ithalat tehdidinin boyutunun büyümesine neden olduğunu ifade etti. Yayan, “Dünya çelik üretiminin yarısını gerçekleştiren ve dünyaya Türkiye’nin toplam çelik üretiminin 4 misli civarında çelik ihraç eden Çin’in, maliyetlerin altında seyreden satış politikaları, dünya genelinde fiyat seviyelerini aşağı çekmekte ve devlet yardımından yararlanamayan Türkiye gibi pazarlardaki üreticileri tahrip etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.