MUTABAKAT OLUR MU?


İskenderun Liman B kapısının karşısında Bahriyeliler’in askeri arazisi var. Oranın lojistik köy olması planlanıyordu, olmadı..
Feragat için tam mutabakat gerekiyor, yanaşan olmadı.
İskenderun Balıkçı Barınağı, Marinaya dönüşecekti..
Hatay Valisi Rahmi Doğan’dan öğrendik. Güvenlik gerekçesiyle izin verilmedi.
Bahriyeliler ile Ağır bakım arasından geçen yol güvenlik gerekçesiyle kapalı.
Oysa, Sarıseki’de NATO İskelesinin karşısında askeriyenin yeri vardı, boşalttılar.. 800 dönüm arazi yıllarca kullanılmıyor. Deniz manzaralı bölgede çivi çakılamıyor..

Şehir merkezinde ise;
İskenderun sahilinin bir ucunda Deniz Üs Komutanlığı ve Sahil Güvenlik var, öteki ucunda ise askeri lojmanlar..
Arsuz Belediyesi, Karaağaç’a sınır Toprak Mahsülleri Ofisi arazisinden başlayıp, yürüyüş ve bisiklet yolu yapıyor. Ki, İskenderun Belediyesi’nin bu yolu devam ettirip, Başkan Fatih Tosyalı’nın şehirde planladığı 11 kilometrelik bisiklet yoluna da bağlantı teşkil edebilecek. Ama arada Deniz Üs Komutanlığı’nın nizamiyesi çakışıyor.

Geçmiş dönem belediye başkanı Yusuf Civelek’in imzasını taşıyan ‘talep’ dilekçesi olmasına rağmen, kabul görmedi.
Eğer sorun yine güvenlik ise, zamanında Şükrü Kanadlı Kışlasının arka duvarının, eski devlet hastanesinin yolunu genişletmek adına geriye çekilmesi güzel bir örnek teşkil etmiyor mu?
Ya da eski astsubay gazinosunun sahil şeridinden kaldırılması gibi..
Bazen küçük feragatler, büyük dokunuşlara sebep olabiliyor.
Sahilin, Karaağaç’a kadar uzaması sadece bisiklet ve yürüyüş yolu olarak değerlendirilmemeli..
Orada insanlar yüzüyor, denizden faydalanmaya çalışıyor.

Bu dokunuş, İskenderun Belediyesi’nin plaj projesine de katkı sunar.
Görünen o ki buna engel olan tek şey, nizamiye binası..
Duvarla birlikte o bina birkaç metre geriye çekilebilir.
Sonuçta İskenderun ve Arsuz, birbirinden ayrılmayan Ay ile Yıldız gibidir.
Yerel yönetimlerin beklentilerine ve yatırım olanaklarına destek vermek, askeriyenin de görevi..
Mutabakat bunun bir parçası..
Şehrin gelişmesi için bundan daha güzel mutabakat mı olur?
Tıpkı planlanan lojistik köy ve serbest bölge gibi..
Asker bizim canımız!
Ama ‘üretim’ de bizim bu cana güç veren en verimli ekonomik kılcal damardır..