KAYGIYA EĞİLİMLİ BİR GENETİK YAPIMIZ VAR


Vitaecare Sağlıklı Yaşam Merkezi Psikoloğu Birsen Köklü, toplumun ciddi bir kısmında oldukça yaygın bir şekilde dile getirilen panik atağa değindi.

Köklü, “Zannediyoruz ki panik atak olmamız için illa ki olumsuz bir olay olması gerekiyor. Ya bir travma yaşamamız gerekiyor ya da kötü bir duruma şahit olmamız gerekiyor. Ama aslında gerçeklik bundan biraz daha farklı. Şöyle söyleyebilirim ki panik atak; ilk 10 dakika içerisinde çok şiddetli bir hal alır ve siz hiçbir şey yapmasanız bile en fazla 1 saat içerisinde kendiliğinden yatışır” dedi.

Psikolog Birsen Köklü, “Tabi ki böyle anlatırken çok kolay gibi ancak yaşanması en zor, psikiyatrik bozukluklar içerisinden de tedavisi en kolay rahatsızlıktır diyebilirim. Panik atak esnasında vücudunuz bir anda adrenalin hormonunu öyle yüksek bir şekilde salgılar ki sanki bütün hayatınız tehlike altındaymış gibi hissedersiniz. Çevrenizde ki kişilerin bunu anlaması zor olur ve “sakin ol” “sen bunu kontrol edebilirsin” “neden böyle hissediyorsun” gibi tepkiler duyabilirsiniz. Bizler evrimsel olarak kendini koruyan, hayatta kalmaya çabalayan, kaygı duyan bir türün devamıyız. Dolayısıyla kaygıya eğilimli bir genetik yapımız var. Genetik yapımızda ki alt yapıyı anladığımızda hem tepkilerimizi daha iyi tanır, hem de atak sırasında sakinleşme ritüelleri uygulayabiliriz. Şöyle bir örnek vereyim; evinizin bahçesine bir alarm sistemi yerleştirdiniz. Bu alarm sistemi de sizin telefonunuza bağlı. Ama alarm o kadar hassas ki bir kedi veya köpek bile geçse sizin telefonunuza uyarı veriliyor. Artık yaşamınız sizin için dayanılmaz olmaya başlar ve siz gerçek tehlikenin ne olduğunu kestiremez hale gelirsiniz. Bu durumda elinizde iki seçenek kalır. Ya bu alarm sistemini kaldıracaksınız ya da yeniden yapılandıracaksınız. İşte bizim de bu noktada yapmak istediğimiz şey; kişinin gerçeklik algısını daha normal, daha sakin ve daha güvenli bir hale getirmek oluyor. Yani yaşamınızı dayanılmaz kılan panik atak için bir uzmandan yardım istemekten çekinmeyin” dedi.
Haber: Cuma KESEROĞLU