TANITIMIN PROFESÖRÜ, HÜSEYİN YAYMAN!


AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ı yürekten kutluyorum.
Hatay’ın tanıtımı için var gücüyle çalışıyor, bu kıymetli kentin dış dünyaya tanıtımını sağlıyor.
Kültür ve Medya Kurultayı’nı Hatay’a taşıyarak, Anadolu Yayıncılar Derneği vasıtasıyla tanıttı.
Bugün gazeteleri keyifle okudum!
Yeni Şafak, Habertürk, Sözcü ve daha birçok gazete; Hatay’ın hoşgörüsünü, lezzetlerini, mozaik yapısını anlatan makalelerle doluydu.
Bu fırsatı Hatay’a taşıyan Milletvekili Hüseyin Yayman büyük bir iş başarıyor.
‘Tanıtım’ denilince akla gelen ilk isim Milletvekili Yayman’dır..
Reklam materyellerin tümünü kullanmayı iyi biliyor.
Müthiş bir enerjisi var.
Ta Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı iken, Hatay’ın tanıtımı için elinden gelenin fazlasını yapan bir isimdir.
Hatay’a turist çekebilmek için ve var olan ’savaş algısını’ kırmak için çabalıyor.
Habertürk Yazarı Sevilay Yılman’ın dediği gibi;
“Böyle çeşitli kültür mirasını, tarihi mirası içinde barındıran bir şehir bir İngiltere’de, Fransa’da olsaydı… Herhalde kentin tamamının etrafı bir koruma çemberine alınırdı ve her taşı altın niyetine insanlara sunulurdu.”
Aynen katılıyorum!
Milletvekili Hüseyin Yayman’da bu bilinçle yola çıkıyor zaten..
Hatay’ın, bir Halep, bir Şam gibi bir yer olmadığını göstermeye çalışıyor!
Doğrudur..
Herkes bilsin ki;
Türkiye’de Hatay demek ‘Savaş, bomba, tank, kaos’ demek değildir.
O yüzden Milletvekili Hüseyin Yayman’ın çabasını önemsiyorum ve Hatay’ın tanıtımı için attığı her adımı da destekliyorum.
Bu saatten sonra;
Tüm makamlar, tüm kurumlar el birliği yapıp, Hatay ile ilgili var olan bu kötü, olumsuz algıyı değiştirmesi lazım.
Örnek almamız gereken kişi de Milletvekili Yayman’dır!
Helal olsun!
Ben gönül rahatlığıyla haykırıyorum;
Hatay’da huzur var!

KAZANSIN İSTERİM!
Herkes soruyor; seçimlerde durum ne olur?
Diyorum ki;
İyi olan kazansın!
Kayıp-kaçak ile mücadele eden kazansın!
Belediyenin bütçesini hizmete adayan kazansın!
İhaleye fesat karıştırmayan kazansın!
Cebini değil, memleketin sorunlarını düşünen kazansın!
Halkıyla barışık olan kazansın!
Makama değil, hizmete talip olan kazansın!
Halka dokunan kazansın!
Fakir fukaranın evine konuk olan kazansın!
İnsanları küçümsemeyen kazansın.. 
Yeni İskenderun’u vaat eden kazansın! 
Ulaşılabilir olan kazansın!
Ufku ve hayalleri olan kazansın!
İskenderun’u kıskanılan bir şehre dönüştürebilecek gücü olan kazansın!
Şehri çamurdan, çukurdan kurtaracak, yeşil ve temiz bir İskenderun için çalışacak olan kazansın!
Benim de manifestom budur!

BU NE RAHATLIK ÖYLE?
Seçim çalışmalarında mevcut başkanlar aday gösterilmedi diye, ‘Çalışamazlar’ diye bir kural mı var?
Bu ne rahatlık öyle?
Şu kış aylarında hizmet olsun diye ta 1 Nisan’ı mı bekleyeceğiz?
Şaka mı bu?
Peki Büyükşehir Belediyesi neyi bekliyor?
Hadi Karaağaç’ta altyapı yapıyorsun..
Hadi yağmurlu mevsim diyelim..
Arsuz Belediyesi ziyaretin etrafına nasıl oluyor da asfalt döküyor?
Çevre yolu Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda değil mi? HBB ne iş yapar?
Asfalttan vazgeçtik, dolgu malzemenizde mi yok?!
İskenderun Belediyesi ise sahilde gölet olan yerlerde parmağını bile oynatmıyor.
Nasıl olacak bu?
Ben seçim- meçim bilmem!
Kimsenin rehavete kapılma lüksü yok!
Hiç kimse ‘Benden sonrası tufan’ diyemez!
Aday gösterilirken iyi, gösterilmeyince kötü deniliyorsa, bu anlayış partiye değil halka saygısızlıktır!
Karaağaç’ta araçlar hasar görüyor, lastikler parçalanıyor.
Çukurlar diz boyu!
Her yer köstebek yuvası!
Biz altyapı yapmayın demiyoruz. Biraz düzenli olun, tedbirli olun diyoruz..
Yeter artık!
İskenderun’da durum aynı..
Bozuk kaldırımlar yüzünden vatandaşlarımız yere düşüyor.
İnsanlarımız yaralanıyor.
Şu çukurların hakkından gelemediniz ya, yazıklar olsun!