BU DA BELEDİYE BAŞKANI..


Bir belediye başkanı düşünün..
120 dönüm arazi almak isteyen bir yatırımcı, gerekli ticari düzenlemelerin temini için belediye başvuruyor.
Belediye Başkanı diyor ki; “Yatırıma karşı değiliz. Yapabilirsin ama bir şartla, arazinin yüzde 60’ını belediyeye devredeceksin.”
Yatırımcı itiraz ediyor..
Şöyle olsun, böyle olsun derken..
Yatırımcı, yüzde 55’e razı oluyor..
Geriye kalan yüzde 45’lık arazinin ise belediyeye kazandırılacağı taahhüt ediliyor.
Bitmedi..
Yatırımcı için yüzde 55’i kapsayan arazi yeterli gelmiyor..
Yatırımın ebadı büyük..
Bu kez belediye başkanı lafa giriyor;
“Belediye devredeceğiniz araziyi, size satalım?” teklifi geliyor..
Yatırımcı da tebessüm ederek kabul ediyor nihayetinde…
Düşünsenize..
Belediyeye ait olmayan bir arazi gündeme geliyor..
Ve o araziden belediye olarak, bir anda hak sahibi oluyorsunuz.
Üstelik o yatırım, tamamlandığında Gaziantep’e para getirecek, istihdama katkı sunacaktı. Öyle de oluyor..
Oraya devasa bir tesis yapılıyor..
Peki, belediyenin hiç hesapta yok iken, elde ettiği arazinin satışından kazandığı para ne kadar? Tam tamına 21 milyon lira!
Ve bu maddi kazanımla birlikte, şehre kazandırılan yeşil alan, yol ve kavşakları saymıyorum bile..

Belediye Başkanı o parayı ne yapıyor, biliyor musunuz?
Şehre bir tramvay kazandırmak için Almanya’nın yolunu tutuyor..
Orada başkana, vagonun tanesi için 1 milyon euro fiyat çekiyorlar..
Belediye başkanı, Almanlara ‘Jawohl (evet)’ diyecek değil ya..
Gidip, kızağa çekilen hurdalık vagonları soruşturuyor..
Bingo..
Tanesi için teklif edilen fiyat, 200 bin euro’ya tekabül ediyor..
Başkan da “Wirklich? (öyle mi)” diyerek, el sıkışıyor..
Peki hurdalık vagon ne işe yarayacaktı ki?
Onun da yanıtı var..

Başkan oldukça zeki, herşeyi aklında kurgulamıştı..
Üşenmedi.. Gidip, Konya’da bu vagonları kullanılır hale getirecek bir firmayla anlaştı..
Üstelik o firmanın tümü için istediği para, 200 bin euroydu!
Oysa o belediye başkanı isteseydi, eline geçen 21 milyon lirayı Almanlar’ın eline tutuşturup, şehre sıfırdan bir tramvay kazandırabilirdi..
Ya da, bu işi Konya’da çözüp, tramvayın maliyetini şişirme faturalarla 21 milyon liraya yükseltebilirdi..
Ama o ne yaptı?
Paranın neredeyse üçte biri fiyatına memlekete çok güzel ve uzun soluklu bir tramvay kazandırdı..
Üstelik bunu duyan Almanlar’a, “Bize o vagonları 600 bin Euro’dan satar mısınız?” teklifini söyletecek kadar, tasarrufa önem veren bir isimdi..
O belediye başkanı kim mi?
Gaziantep’in geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey!..
Başarılı hizmetlerle anılmasına rağmen, ‘Yine aday ol’ baskısına aldırış etmeyen “İki dönem bana yeter” diyecek kadar makam mevkiye önem vermeyen bir kişiliğe sahipti..
Ne demiş büyüklerimiz;
“Önemli olan koltuğa oturmak değil, oturduğun koltuğun hakkını vermektir!”
Peki etrafımızda oturduğu koltuğun hakkını veren kaç belediye başkanı var?