Düşünüyorum, işin içinden çıkamıyorum!
Ne zaman özel bir kolejimizin programı, konseri olsa.. Protokolümüz davete icabet eder, bu güzel ve anlamlı etkinliklere gerekli duyarlığı, hassasiyeti gösterir..
Elbette mülki amirimizin, yerel yöneticilerimizin bu yaklaşımını doğru buluyorum.
Ama insan arada bir denge olsun diye terazinin öteki yanına Devlet okullarında ki fırsat eşitliğini görmek istiyor.
Eğer ölçü olarak başarı aranıyorsa, Devlet okullarımızda yığınca örnek var.
En azından aynı şekilde ilgi ve alaka bekliyorlar.
Niye mi?
İskenderun Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu Yıldız Kızlar Futsal takımı İskenderun birincisi, Yıldız Erkekler Futsal takımı ise Hatay il ikincisi oldu.
İskenderun Şehit Yener Anadolu Lisesi, okullar arası futbol müsabakalarında gol yemeden grup şampiyonu oldu..
Namık Kemal Ortaokulu da, geçenlerde kort tenisinde özel kolejleri tek yek yenerek, Hatay Şampiyonu oldu.
Önceki gün de, 2017-2018 Okullar arası Spor Faaliyetleri’nde Ankara’nın en güçlü ekibi Özel TED Koleji’ni açık ara farkla yenen İskenderun Namık Kemal Ortaokulu’nun Küçük Kızlar Basketbol Takımı, grup şampiyonu olarak Hatay’ı yarı finallerde temsil etmeye hak kazandı. Aynı okulun, geçen yıl ki TEOG’ta 16 öğrencisi Türkiye birincisi oldu.
Ama gören yok, marifet iltifata tabidir diyen de yok!
Peki, Yelken yarışlarında kupaları toplayan.. İskenderun’un adını Türkiye’nin dört bir tarafında duyuran Firdevs Yeğin’e, Nurettin Mert Sütlü en ufak bir teşekkürü hakketmiyor mu?
Bu çocuklarımızın hangi okulda eğitim gördüğünü bilen var mı?
Mesela, Suçıkağı Paşa Karaca Ortaokulu’nda muhteşem projelere imza atıldığını duyurmamıza rağmen, ne kadar ilgi gösterdik?
Bunlar sadece benim bildiklerim..
İskenderun’un birçok okulunda onlarca öğrenci, bilimde, sanatta, kültürel ve sportif birçok branşta başarı elde ediyor, ama okul idaresi dışında, onlara moral veren, taltif eden, şevklendiren kimse yok, ne yazık ki?
Bu başarılı öğrencilerimiz daha ne yapsın?
Ağızlarıyla kuş mu tutsunlar?!
Devlet okulu diye onları görmeyecek miyiz?
Bırakın ödül vermeyi, en azından protokolün katıldığı törenle bir teşekkür belgesi verebilsek, fena mı olur?
Hazır Devlet okulu demişken;
Kısıtlı bir bütçeye rağmen, kolejlerle boy ölçüşen, her imkanı sağlamaya çalışan okullarımız için birşey yapmayacak mıyız?
Örneğin, Namık Kemal Ortaokulu’nda haftasonu yaklaşık 1000 öğrenciye kurs veriliyor, ama güvenliği yok!
Engelli kadrosu deseniz, bunca yoğunluğa nasıl dayanacak?
Eğer şanslıysanız, o da bir iki hizmetliyle hafta içi ve hafta sonu dahil, tüm sınıfların temizliğini yapmak kolay mı sanıyorsunuz?
Okul müdürü, öğretmen yeri geldiğinde bir güvenlik görevlisi, yeri geldiğinde okulun bakım ve onarımıyla ilgilenen işçi gibi çalışıyor.
“Bir istiğiniz var mı?” ya da “Şu sıkıntınızı derhal çözüyoruz” diyen olmayacak mı?
Öğrenciler sportif etkinliklerde bölgelerarası turnuvalara gidirler, ama bütçede para yok..
Okul müdürleri bedenen, ruhen daha kaça bölünsün? Müdür yardımcıları, öğretmenler nereye yetişsin?
Sırf bu sebeple, kolejlerin sayısı artmıyor mu?
Buna rağmen, disiplini, kaliteli bir eğitim anlayışını kaybetmeden, öğrencilere yol gösteren, fedakarca çabalayan okul idarecilerini ve öğretmenlerimizi yürekten kutluyorum.
Her seferinde başarıya, zafere koşan öğrencilerimizi tebrik ediyorum.
Allah aşkına, bir vakit ayırın da devlet okullarımızı bir ziyaret edin!
Öğrencilerle bir yakınlaşın.. Bir moral verin!
Ancak, bu şekilde başarıya ulaşmak mümkün.
Çok net söylüyorum;
Ben okul müdürü olsam, bunca sorun arasında boğulup, çalışamazdım!
Sırf bu sebeple bile bir veli olarak takdirimi kazanıyorlar..
Demem o ki..
Bilhassa eğitime önem verdiğini bildiğim Sayın Kaymakamımıza sesleniyorum;
Devlet okullarımız, başarılı çocuklarımız ilgi bekliyor.
Bir dinleyin, bir teşekkür belgesi verelim, istiyorum..
Olur mu?
