BASIN TOPLANTISI ŞART OLDU


İskenderun’da sayısız iddialar konuşuluyor. Down kafe ile ilgili kira bedeli, alınan ürünler, yapılan harcamalar, derneğin vergiye tabii tutulup tutulmadığı.. Bedensel Engelliler’e yönelik yapılan yerin bir odasının Down kafeye verileceği ile ilgili söylentiler dinmiyor..
Söz konusu Down sendromlu çocuklarımız olunca ve onların yararına sarfedilen fedakarlığı görünce, bu iddialara inanmak bile istemiyorum.
Belki bu iddiaların birçoğu yanlıştır. Ama açıklama olmayınca, herkes bu duruma ‘Bunlar da oluyormuş’ diyebiliyor..
Sadece bu konu da değil..
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, Ziraat Bahçesi’nde hastane yapımına karşı mıdır?
HBB meclisinde, AK Partili komisyon üyelerinin tavrı sürecek mi?
250 dönümlük arazide yaşama geçirmeyi hedeflediği projeye neden bir türlü başlanamıyor? Nerede aksaklıklar var?
Eski karayolları arazisi ile ilgili yaşanan sorunlar..
Projenin temel ayakları nerede tıkanıyor?
Feyezan kanalı ile ilgili eksiklikleri, DSİ neden ağırdan alıyor?
Kentsel dönüşümde ‘arıza’ nedir?
Gibi sorulara da açıklık getirmeli..
Memleket yararına düşünülen her çalışma için Seyfi Başkan’ın gayret ettiğini biliyorum.
Ama bunu benim bilmem birşeyi değiştirmiyor.
Kamuoyu eksik biliyor da olabilir.. Ama doğru ama yanlış.. Bu iddiaların sosyal medyada sorgulanıyor olmasını da önemsemek gerek..

TAVİZ VERMEYİN!
Çok yazdık, çok söyledik..
“Arsuz’u, İskenderun’a benzetmeyelim” diye konuşuyoruz..
Neden olacak?
Çünkü, İskenderun’un beton şehridir.
Dağ ile deniz arasında sıkışmıştır..
Yoğunluk kaldıracak toprağı kalmamıştır.
Akşam saat 19’dan sonra ölü şehirdir..
Taş ocakları kapanmamıştır.
İnsanları burada tutacak sosyal bir yönü yoktur.
Arsuz öyle mi? Şu çöl sıcaklarında insanların nefes aldığı yerdir.
Denizinde yüzebildiğimiz, akşamları soluklandığımız ender güzelliklere sahiptir.
Arsuz’un yakın bir gelecekte İskenderun gibi betonlaşmasından korkuyoruz.
Biliyoruz ki, oralarda şimdi sermaye geziniyor.
İskenderun bitince gidecek yer arıyor; belki Konacık, belki Soğukoluk, belki Kale, belki de bir başka adres.. Ama sonunda bu sermaye bir yere gidecek.
Sermayeden kastım, ‘konut’severler..
Örneğin Karaağaç’ta tarım arazileri geçmiş yıllara oranla yüzde 50 azaldı..
Artık Karaağaç’ta yeterince mısır tarlası, buğday tarlası göremiyoruz.
Peki Karaağaç biterse, yarın sıra hangi mahalleye gelecek?
O yüzden söylüyoruz;
Planlardan taviz vermeyeceksiniz, doğru bildiğinizi yapmaya devam edeceksiniz.
Eksikler, yanlışlar var elbette; ama kabul edin Arsuz kendine özgü iklimiyle, coğrafyasıyla hala bölgenin en güzel, en iyi örneklerindendir.
Şimdi eksikleri nasıl tamamlarız, yanlışları nasıl düzeltiriz buna bakalım..

KLİMADAN AKAN SUYU NE YAPIYORUZ?
Küresel iklim değişikliği kapımıza dayandı. Kuraklık artıyor.
Güzelim Karadeniz’de bile sıcaklıklar 40 dereceyi buldu..
Bu durumu konuşmayacak mıyız, tartışmayacak mıyız?
Suyu daha ne kadar hoyratça kullanacağız?
Havuzları, SU’lu yaşam merkezlerini, bilinçsiz tarım sulama işini geçtim..
Bir düşünün;
Normal şartlarda yazın soğutmada gevinizde kullandığınız 12000 Btu birklima günlük ortalama 6 litre ile 10 litre arası su üretiyor. Bu oran hava sıcaklığıve nem oranıyla ilgili olarak çok daha fazla olabilir. Miktar ilk aşamada çok büyük görünmese deyaz sezonu boyunca bir genel hesaplama yaparsanız, rakamlar ciddi oranlara yükseliyor. Farzedelim yaşadığınız bölgede soğutma sezonunuz 4 ay ve günlükklimanız 8 litre su üretiyor. Ortalama her ayı 30 gün olarak varsayarsak hesabımızşu şekilde olacaktır; 4 ay x 30 gün = Toplam 120 gün. 
120 gün x 8 litre = Toplam 960 litre.. 
Hatay’da nüfusun 1 milyon 500 bin olduğunu varsayarsak vesadece 500 bin bireyin klima sahibi olduğunu düşünürsek.. Karşınıza çıkansuyun miktarı 500 bin birey x 960 litre = 480 milyon litre su.
Bunu birde Türkiye olarak düşünün.. İsraf olan suya yazık!
Her ne kadar klima suyu saf su olsa da.. Ya da musluk suyu ile kıyaslakireç, klor ve sodyum içermezse de, bu suyu ağaçlar vebitkilerde kullanabiliriz.. Ağaçlar doğal filtreleme özelliğine sahipolduklarından klima suyundaki metalleri filtre edecektir..
Mesela aracınızda, eğer musluk sularınızdaki kireç oranı çok yüksekse aracınızın radyatör veaküsünde su ilave etmek zorunda kalıyorsanız, klimanızdan çıkan su sizin için mükemmelbir alternatif olabilir. Klima suyunun mineraller ve kireç içermemesinden dolayı aracınızınradyatöründe kireçlenme ve sistemde tıkanmalar önlenmiş olacaktır. 
Örneğin evde genel temizlik amaçlı kullanılabilir.. Ütü suyu neden olmasın?
Bunlar sıralayabileceğim örnekler..
Bu durum, pilleri, plastik metaryalleri, kağıtları toplamak kadar önemli..
Ben ofisimde, evimde klima suyunun tahliye borusuna damacana yerleştirdim.
Ve bu suyla her gün bir ağaç suluyorum.
Hem tasarruf hem kolaylık!