ŞÜKRÜ KANADLI MÜZESİ’ NEDEN OLMASIN?


İskenderun 39. Mekanize Piyade Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Tevfik Erkan Olgay, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti.
Kararlı ve otoriter bir duruşu var.
Sorumluluk ve görev sahaları içinde, halkın huzur ve güvenliği için çok çabalıyor.
Deyim yerindeyse, sınırda kuş uçurtmuyorlar!
Oldukça fazla mesai yapıyor. Güzel bir sohbetimiz oldu..
Genelde her soruya yanıt verdi. Samimi ve içten konuşuyor!
Sahilde bulunan deniz fenerini kırmızı/beyaza boyayıp, akşamları lazerle gökyüzüne Türk Bayrağımızı yansıtmak istiyor.
Tarihe çok meraklı..
İskenderun’da göreve başladığı gün, askeri yaşamından çok etkilendiği General Şükrü Kanadlı ile ilgili tüm bilgileri okuyor, hatta Hatay Devleti’nin, o dönem Cumhurbaşkanı olan Vatanperver Tayfur Sökmen’in Telegraf yazışmaları da ilk gün ki özenle korunuyor.
Öylesine etkileyici ve gururlandıran ifadeler var ki, bu değerli ve vatan sevgisiyle dolu evrakları bir kültür yayını olarak değerlendirmeyi düşünüyor.
Bence olağanüstü bir çalışma olur.
Hatay’ın Türkiye’ye katılmasının öyküsünü en resmi kaynaklarla okumak, elbette bizleri gururlandırır.. Hatırlarsanız, bir dönem İskenderun’da Tugay Komutanlığı yapan Gürsel Öztürk Paşa da, tarihimize ışık tutan arşivlerden yararlanarak, her anı resimlerle anlatan yayınlar ışığında ölümsüzleştirdi.
Görünen o ki, Olgay Paşa da bu konuda kararlı bir tutum sergiliyor.
Aslında güzel bir fikri daha var.
İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün uzun süredir kullandığı tarihi binanın müzeye dönüştürülmesi gibi.. Biliyorsunuz ki, Milli Eğitim Müdürlüğü Ulucami Caddesi’ndeki binaya taşınınca, o tarihi yapı boş kaldı. Öğrendiğim kadarıyla;
İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası 1923 yılında bir veteriner hekim tarafından hem ev hem de işyeri olarak inşa edilmiş. Bina 15 yıl Veteriner hekim tarafından kullanılmış..
Derken..
1938 yılında Fransızlar’ın işgalinin sona ermesi ile bina kamusallaştırıldı.
1938 yılından 1944 yılına kadar General Şükrü Kanadlı tarafından ikametgah olarak kullanıldı. Daha sonra, 1944 yılında Kız Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından satın alınarak Pratik Kız Sanat Okulu olarak eğitim verdi. 1996-1997 Eğitim Öğretim yılı itibarı ile kız Meslek Lisesi’ne yeni bina yapılınca, İskenderun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binayı devralarak binayı kullanıma açtı.
O tarihi binanın özetle hikayesi bu..
Olgay Paşa da haklı ve doğru bir tespitle, General Şükrü Kanadlı tarafından ikametgah olarak kullanılan binanın müzeyi dönüştürebileceği ihtimalini sunuyor.
Şu an Şükrü Kanadlı Kışlası’nda muhtemelen tarihe ışık tutan birçok değerli kaynaklar mevcut. Bunları, ikamet ettiği ev olması sebebiyle ‘Şükrü kanadlı Müzesi’ adıyla teşhir edebiliriz. Deniz müzesi bunu başardı, ziyaretçi trafiği de epeyce çoğalıyor.
Deniz Müzesi’nin hemen yanında bir de ‘Şükrü Kanadlı Müzesi’ neden olmasın?
O bina Milli Eğitim’den, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na devredilebilir.
Manevi miras bunu gerektirir aslında.
Bence sahil kordonunda, Hatay’ın değerlerini tanıtan kültür mirasımızın çoğalması ve bunu genç kuşaklarımıza aktarmamız lazım..
Bu konuda milletvekillerimiz ne düşünür?
Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in katkısı olur mu?
Ne derseniz, mümkün mü?